Page 151 - Sakın Unutmayın
P. 151

Harun Yahya (Adnan Oktar)

              onu ben uy dur duy sam, gü na hım ba na ait tir. Ama ben,
              siz le rin suç ola rak iş le mek te ol duk la rı nız dan uza ğım."

              Nuh'a vah ye dil di: "Ger çek ten iman eden le rin dı şın da,
              ke sin ola rak kim se inan ma ya cak. Şu hal de on la rın iş le -
              mek te ol duk la rın dan do la yı üzül me." (Hud Su re si, 32-
              36)
              Ayet ler de Al lah'ın bil dir di ği gi bi Hz. Nuh'un kav mi ken di le ri ne
           ge len tüm ha tır lat ma la ra kar şı ku lak la rı nı tı ka mış lar, di ren miş ler ve
           so nun da Al lah'tan ge len çok bü yük bir aza ba uğ ra mış lar dır.
              Yi ne İs ra ilo  ğul la rı da ken di le ri ne ha tır la tı lan şey le ri üzer le ri ne
           alıp ken di le ri ni dü zelt me dik le ri için, kalp le ri her tür lü du yar lı lık tan
           yok sun ha le gel miş ade ta kas ka tı ol muş tur:

              Andolsun, Allah İsrailoğulları'ndan kesin söz (misak)
              almıştı. Onlardan on iki güvenilir- gözetleyici gönder-
              miştik. Ve Allah onlara: "Gerçekten Ben sizinle birlik-
              teyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime ina-
              nır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah'a güzel bir
              borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve
              sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere
              sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cid-
              den dümdüz bir yoldan sapmıştır." Sözleşmelerini
              bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini
              kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerler-

              den saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şey-
              den (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden bira-




                                      149
   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156