Page 481 - Kuran Fihristi
P. 481

Harun Yahya (Adnan Oktar)

           -fi-                                    kendisine güven duyulan, Rabbi olan Allah'tan sakınsın da
                                                  emanetini ödesin. Şahidliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, artık
                                                  şüphesiz, onun kalbi günahkardır. Allah, yaptıklarınızı bilendir.
           fiAFAK VAKT‹                            (2/283)
           Hayır, şafak-vaktine yemin ederim, (84/16)  Allah, gerçekten Kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik et-
                                                  ti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına
           fiAH‹TL‹K                               adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka ilah
           Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an)'den şüphedeyseniz, bu du-  yoktur. (3/18)
           rumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru  Nitekim İsa, onlarda inkârı sezince, dedi ki: "Allah için bana yar-
           sözlüyseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendi-  dım edecekler kimdir?" Havariler: "Allah'ın yardımcıları biziz;
           ğiniz yardımcılarınızı) çağırın. (2/23)  biz Allah'a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza
           Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınız-  şahid ol" dediler. (3/52)
           dan çıkarmayın" diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onayla-  Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk. Böylece bizi
           mıştınız, hâlâ (buna) şahitlik ediyorsunuz. (2/84)  şahidlerle beraber yaz." (3/53)
           Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O,  De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir
           oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğin-  kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim,
           de, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın  O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmı-
           ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler ona teslim olduk"  mız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz
           demişlerdi. (2/133)                    çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanla-
           Böylece Biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir  rız." (3/64)
           ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin  Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah'ın ayetleri-
           üzerinde bulunduğun (yönü, Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye  ni inkar ediyorsunuz? (3/70)
           uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdet-  Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "An-
           mek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında  dolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizde-
           kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak  kini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman ede-
           değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyen-  cek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar
           dir. (2/143)                           ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik" demiş-
           Ramazan ayı... İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak  lerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olan-
           ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an  lardanım," demişti. (3/81)
           onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık  Kendilerine apaçık belgeler geldiği ve elçinin hak olduğuna şa-
           onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler  hid oldukları halde, imanlarından sonra küfre sapan bir kavmi
           sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylık diler, zor-  Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete
           luk dilemez. (Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru  erdirmez. (3/86)
           yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah'ı büyük tanımanız  De ki: "Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye
           içindir. Umulur ki şükredersiniz. (2/185)  Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz?" (3/98)
           İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin  De ki: "Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye
           hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa  iman edenleri Allah yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yelte-
           o azılı bir düşmandır. (2/204)         nerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil
           Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu  değildir." (3/99)
           yazınız. Aranızdan bir katip doğru olarak yazsın, katip Allah'ın  Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiş-
           kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Üzerin-  tir. İşte o günleri Biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz.
           de hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan sakın-  Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahidler
           sın, ondan hiçbir şeyi eksiltmesin. Eğer üzerinde hak olan  (veya şehidler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez;
           (borçlu), düşük akıllı ya da za'f sahibi veya kendisi yazmaya  (3/140)
           güç yetiremeyecekse, velisi dosdoğru yazdırsın. Erkekleriniz-  Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendi-
           den de iki şahid tutun; eğer iki erkek yoksa, şahidlerden rıza  lerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mal-
           göstereceğiniz bir erkek ve biri şaşırdığında öbürü ona hatırla-  larını verin. Büyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin. Zen-
           tacak iki kadın (da olur). Şahidler çağırıldıkları zaman kaçın-  gin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf (ihti-
           masınlar. Onu (borcu) az olsun, çok olsun, süresiyle birlikte  yaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine ver-
           yazmaya üşenmeyin. Bu, Allah Katında en adil, şahitlik için en  diğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun. Hesap görücü
           sağlam, şüphelenmemeniz için de en yakın olandır. Ancak ara-  olarak Allah yeter. (4/6)
           nızda devredip durduğunuz ve peşin olarak yaptığınız ticaret  Kadınlarınızdan fuhuş yapanların aleyhinde olmak üzere içiniz-
           başka, bunu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Alış-  den dört şahid tutun. Eğer şehadet ederlerse, onları, ölüm alıp
           veriş ettiğinizde de şahid tutun. Yazana da, şahide de zarar ve-  götürünceye veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar evlerde
           rilmesin. (Aksini) Yaparsanız, o, kendiniz için fısk (zulüm ve gü-  alıkoyun. (4/15)
           nah)tır. Allah'tan sakının. Allah size öğretiyor. Allah herşeyi bi-  Anne-babanın ve yakınların geride bıraktıklarından ve her biri-
           lendir. (2/282)                        ne mirasçılar kıldık. Yeminlerinizin (akid ile) bağladığı kimsele-
           Eğer yolculukta iseniz ve katip bulamazsanız, bu durumda alı-  re de kendi paylarını verin. Şüphesiz, Allah, herşeye şahid
           nan rehin (yeter). Şu durumda eğer birbirinize güveniyorsanız,  olandır. (4/33)
                                                                                   479
   476   477   478   479   480   481   482   483   484   485   486