Page 165 - Molekül Mucizesi
P. 165

ADNAN OKTAR

                 O y›llarda evrim ad›na önemli bir aflama gibi tan›t›lan bu deneyin
             geçerli olmad›¤› ve deneyde kullan›lan atmosferin gerçek dünya koflul-
             lar›ndan çok farkl› oldu¤u, ilerleyen y›llarda ortaya ç›kacakt›.  64
                 Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de kulland›¤› at-
             mosfer ortam›n›n gerçekçi olmad›¤›n› itiraf etti.  65
                 Hayat›n kökeni sorununu aç›klamak için 20. yüzy›l boyunca yürü-
             tülen tüm evrimci çabalar hep baflar›s›zl›kla sonuçland›. San Diego
             Scripps Enstitüsü'nden ünlü jeokimyac› Jeffrey Bada, evrimci Earth der-
             gisinde 1998 y›l›nda yay›nlanan bir makalede bu gerçe¤i flöyle kabul
             eder:
                 Bugün, 20. yüzy›l› geride b›rak›rken, hala, 20. yüzy›la girdi¤imizde sahip ol-
                 du¤umuz en büyük çözülmemifl problemle karfl› karfl›yay›z: Hayat yeryüzün-
                 de nas›l bafllad›?  66


                 Hayatın Kompleks Yapısı
                 Evrim teorisinin hayat›n kökeni konusunda bu denli büyük bir aç-
             maza girmesinin bafll›ca nedeni, en basit san›lan canl› yap›lar›n bile ina-
             n›lmaz derecede karmafl›k yap›lara sahip olmas›d›r. Canl› hücresi, insa-
             no¤lunun yapt›¤› bütün teknolojik ürünlerden daha karmafl›kt›r. Öyle ki
             bugün dünyan›n en geliflmifl laboratuvarlar›nda bile cans›z maddeler
             biraraya getirilerek canl› bir hücre üretilememektedir.
                 Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken flartlar, asla rastlant›lar-
             la aç›klanamayacak kadar fazlad›r. Hücrenin en temel yap› tafl› olan pro-
             teinlerin rastlant›sal olarak sentezlenme ihtimali; 500 amino asitlik ortala-
                                 950                           50
             ma bir protein için, 10 'de 1'dir. Ancak matematikte 10 'de 1'den küçük
             olas›l›klar pratik olarak "imkans›z" say›l›r. Hücrenin çekirde¤inde yer
             alan ve genetik bilgiyi saklayan DNA molekülü ise, inan›lmaz bir bilgi
             bankas›d›r. ‹nsan DNA's›n›n içerdi¤i bilginin, e¤er ka¤›da dökülmeye
             kalk›lsa, 500'er sayfadan oluflan 900 ciltlik bir kütüphane oluflturaca¤› he-
             saplanmaktad›r.
                 Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vard›r: DNA, yaln›z birtak›m
             özelleflmifl proteinlerin (enzimlerin) yard›m› ile efllenebilir. Ama bu en-
             zimlerin sentezi de ancak DNA'daki bilgiler do¤rultusunda gerçekleflir.




                                             163
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170