Page 23 - İdealizm Matrix Felsefesi ve Maddenin Gerçeği
P. 23

21



             ¤in, günümüzün materyalistlerini de ayn› biçimde tedirgin etti¤ini
             göstermektedir. Ama günümüz materyalistleri Lenin'den daha da bü-
             yük bir tedirginlik içindedirler; çünkü bu gerçe¤in bundan 100 y›l ön-
             cesine göre çok daha aç›k, kesin ve güçlü bir biçimde ortaya kondu-
             ¤unun fark›ndad›rlar. Bu konu, tüm dünya tarihinde ilk kez bu kadar
             karfl› konulamaz bir biçimde anlat›lmaktad›r.
                  Materyalistlerin "sak›n bu konuyu düflünmeyin, yoksa materya-
             lizmi kaybedersiniz ve kendinizi dine kapt›r›rs›n›z" fleklindeki uyar›-
             lar›, maddenin asl› ile ilgili olarak anlat›lan gerçeklerin materyalist
             felsefeyi temelden y›karak, üzerinde tart›flmaya dahi gerek b›rakma-
             yan bir konuma sokmufl olmas›ndan ötürüdür. Materyalistler körü
             körüne inand›klar›, bel ba¤lad›klar› maddesel dünyan›n yok oldu¤u-
             nu görmekten dolay› yaflad›klar› tedirginlikle, "maddenin asl› ile
             muhatap olma imkan› yoktur ki maddecilik olsun" gerçe¤ini kabul-
             lenememektedirler.
                  Bilim yazar› Lincoln Barnett, bu konunun sadece "sezilmesinin"
             bile materyalist bilim adamlar›n› korku ve endifleye sürükledi¤ini
             flöyle belirtmektedir:
                  Filozoflar tüm nesnel gerçekleri alg›lar›n bir gölge dünyas› hali-
                  ne getirirken, bilim adamlar› insan duyular›n›n s›n›rlar›n› korku
                  ve endifle ile sezdiler. (Lincoln Barnett, "Evren ve Einstein", Var-
                  l›k Yay›nlar›, 1980, s. 17-18)
                  Ülkemizde ve tüm dünyada, bu konu ile karfl› karfl›ya gelen her
             materyalistte bu "korku ve endifle" çok güçlü olarak görülmektedir.
                  Ancak 21. yüzy›l, bu gerçe¤in tüm insanlar aras›nda yay›laca¤›,
             materyalizmin ise yeryüzünden silinece¤i tarihi bir dönüm noktas›-
             d›r. Bu gerçe¤i görebilen insanlar›n, geçmiflte neye inand›klar›, neyi
             niçin savunduklar› hiç önemli de¤ildir. Önemli olan, gerçe¤i gördük-
             ten sonra, buna direnmemek, ölümle birlikte zaten apaç›k anlafl›lacak
             olan bu gerçe¤i geç olmadan anlamakt›r.
                  Hay›r, Biz hakk› bat›l›n üstüne f›rlat›r›z, o da onun beynini
                  darmada¤›n eder. Bir de bakars›n ki, o, yok olup gitmifltir.
                  (Allah'a karfl›) Nitelendiregeldiklerinizden dolay› eyvahlar si-
                  ze. (Enbiya Suresi, 18)



                                 Harun Yahya (Adnan Oktar)
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28