Page 80 - Kuran'da Adalet ve Hoşgörü
P. 80

78               KURAN'DA ADALET VE HOfiGÖRÜ

            rak cevaplamaya çalışmıştı. Darwin'den önce yaşamış olan Fran-
            sız biyolog Lamarck'a göre, canlılar yaşamları sırasında geçirdikle-
            ri fiziksel değişiklikleri sonraki nesle aktarıyorlar, nesilden nesile
            biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya çıkıyordu. Ör-
            neğin Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türemişlerdi, yüksek
            ağaçların yapraklarını yemek için çabalarken nesilden nesile bo-
            yunları uzamıştı. Darwin de benzeri örnekler vermiş, örneğin
            Türlerin Kökeni adlı kitabında, yiyecek bulmak için suya giren ba-
            zı ayıların zamanla balinalara dönüştüğünü iddia etmişti. (Charles
            Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Har-
            vard University Press, 1964, s. 184)
               Ama Mendel'in keşfettiği ve 20 .yüzyılda gelişen genetik bili-
            miyle kesinleşen kalıtım kanunları, kazanılmış özelliklerin sonraki
            nesillere aktarılması efsanesini kesin olarak yıktı. Böylece doğal
            seleksiyon "tek başına" ve dolayısıyla tümüyle etkisiz bir mekaniz-
            ma olarak kalmış oluyordu.


               Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar
               Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için
            1930'ların sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yay-
            gın ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya attılar. Neo-Darwinizm, doğal
            seleksiyonun yanına "faydalı değişiklik sebebi" olarak mutasyonla-
            rı, yani canlıların genlerinde radyasyon gibi dış etkiler ya da kop-
            yalama hataları sonucunda oluşan bozulmaları ekledi.
               Bugün de hala dünyada evrim adına geçerliliğini koruyan  mo-
            del neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca
            canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız
            kompleks organlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara
            dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama te-
            oriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85