Page 80 - Hz İbrahim (as) ve Hz Lut (as)
P. 80

Hz. İbrahim (as) ve Hz. Lut (as)





                  ne savunmaya, karşı delilleri görmezden gelmeye devam et-
                  mektedirler.
                       İş te bu nok ta da iman eden ler çok önem li bir ger çe ği as la
                  unut ma ma lı dır lar: Önem li olan, bir ger çe ği söz le tas dik et mek,
                  gö rü nür de ka bul et mek de ğil dir. Önem li olan, kal ben bu ger çe -

                  ğin far kın da ol mak tır. Dar wi nist ler de ya ra tı lış ger çe ği ni kal ben
                  ka bul et miş du rum da dır lar. Sa mi mi dü şün ce le ri ni in san la rın
                  önün de di le ge tir me me le ri bu ger çe ği de ğiş tir me mek te dir. Üs te -
                  lik Dar wi nist le rin vic da nen ya ra tı lış ger çe ği ni çok iyi an la dık la -
                  rı hal de red det me le ri, Ku ran'da biz le re bil di ri len bir ger çe ği de
                  or ta ya koy mak ta dır: "Sa de ce az bir top lu lu ğun iman ede ce ği".
                       İman edenlere düşen görev ise, gerçekleri tekrar tekrar an-

                  latmak, anlamayanlar için yeni yöntemler ve üsluplar geliştir-
                  mek, insanlara Allah'ın dinini en güzel şekilde tebliğ edebil-
                  mek için geniş kapsamlı bir fikri mücadele yürütmek olmalıdır.
                  Bu fikri mücadeleyi yürütecek kişiler Allah'a teslimiyetli ve te-
                  vekküllü olmalıdırlar. Çünkü muhatap oldukları kişilere hida-
                  yeti verecek olan Allah'tır. Tüm anlatılanlar, ancak Allah diler-
                  se anlatılan kişilerde etki uyandıracaktır.
                       Hz. İbrahim (as) da kavmine tebliğ yaparken çok sabırlı
                  davranmış, tevekkülü ve teslimiyeti ile tüm insanlara örnek ol-

                  muştur. O, her durumda Allah'ın kendisi ile birlikte olduğunu
                  bilmiş, her anı olduğu gibi, zor gibi görünen olayları da
                  Allah'ın yarattığına ve Rabbimiz'in her olayı en güzel ve en ha-
                  yırlı şekilde sonuçlandıracağına iman etmiştir. Kavminin teh-
                  ditleri karşısında elinden gelen tüm çabayı göstermiş, ancak so-
                  nucun  Allah'a ait olduğunu bilerek, O'na dayanıp güvenmiş-
                  tir. Allah, onun bu güzel tevekkülü karşısında onu daima güç-

                  lü ve başarılı kılmıştır.





                                               78
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85