Page 164 - Evrenin Yaratılışı
P. 164

162                  EVRENİN YARATILIŞI


              Aslında, yaşamın akıl sahibi bir varlık tarafından meydana getirildiği o kadar
              açıktır ki, insan bu açık gerçeğin neden yaygın olarak kabul edilmediğini merak
                                                                              104
              etmektedir. Bunun (kabul edilmemesinin) nedeni, bilimsel değil, psikolojiktir.
              Hem Hoyle hem de Wickramasinghe, materyalizmi benimseyerek bilim yap-
           mış insanlardır. Ama karşılarına çıkan gerçek, hayatın yaratılmış olduğudur ve on-
           lar da bunu onaylamışlardır. Bugün bilim dünyasındaki daha pek çok biyolog ya
           da biyokimyacı, yaşamın rastlantılarla doğduğu hikayesini terk etmiş durumdadır.
              Darwinizm'e sadakat gösterenler, yani yaşamın hala bir tesadüf ürünü oldu-
           ğunu savunanlar ise, başta belirttiğimiz gibi büyük bir şaşkınlık içindedirler. Ün-
           lü biyokimyacı Michael Behe'nin "hayatın üstün bir akıl tarafından tasarlan-
           mış olduğu anlayışı, hayatı basit doğa kanunlarının bir sonucu olarak al-
           gılamaya alışkın olan bizlerde bir şok etkisi yaratmış durumda" 105  derken
           belirttiği gibi, herşeyin Yaratıcısı olan Allah'ın varlığını kavramak, bu kişileri şo-
           ke etmiştir.
              Materyalist inanışa sahip insanların içine düştükleri bu çelişki onlar için kaçı-
           nılmazdır. Çünkü bu gibi insanlar, açıkça gördükleri halde gerçeği reddetmeye
           çalışmaktadırlar. Allah, materyalist inanışa  sahip olan insanların içine düştükleri
           bu durumu Kuran'da şöyle açıklamaktadır:

              'Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış' göğe andolsun; siz,
              gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çelişkili ve aykırı görüşler) için-
              desiniz. Ondan çevrilen çevrilir, kahrolsun, o 'zan ve tahminle yalan
              söyleyenler'; ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
              (Zariyat Suresi, 7-11)
              Bu durumda bizlere düşen ise, materyalist felsefenin etkisiyle aklın dışına çık-
           mış olan kişileri, yeniden akletmeye davet etmektir. Her türlü ön yargıyı bir ke-
           nara bırakıp düşünmeye, evrendeki ve canlılardaki olağanüstü yapıların, Allah'ın
           yaratışının apaçık bir ispatı olduğunu kabul etmeye çağırmaktır.
              Gökleri ve yeri hiç yoktan yaratıp şekillendirmiş olan Allah, yaratmış olduğu
           insanları akletmeye çağırmaktadır:
              Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra ar-
              şa istiva eden, işleri evirip-çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıktan
              sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öy-
              leyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
              (Yunus Suresi, 3)
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169