Page 43 - Evrenin Yaratılışı
P. 43

Harun Yahya (Adnan Oktar)


         ev ler, ara ba lar, ağaç lar, hay van lar, çi çek ler, bö cek ler ve di ğer le  -
         ri olu şa maz. Gö zü mü zü çe vir di ği miz her yer de gör dü ğü müz
         de tay lar Yaratılış’ın ve Allah'ın üs tün kud re ti nin de lil le ri dir. An -
         cak bu de lil le ri dü şü nen in san lar kav ra ya bi lir:
            Şüp he siz, gök le rin ve ye rin ya ra tıl ma sın da, ge ce ile
            gün dü zün art ar da ge li şin de, in san la ra ya rar lı şey ler
            ile de niz de yü zen ge mi ler de, Allah'ın yağ dır dı ğı ve
            ken di siy le yer yü zü nü ölü mün den son ra di rilt ti ği su -
            da, her can lı yı ora da üre tip-yay ma sın da, rüz gar la rı
            es tir me sin de, gök le yer ara sın da bo yun eğ di ril miş
            bu lut la rı evi rip çe vir me sin de dü şü nen bir top lu luk
            için ger çek ten ayet ler var dır. (Ba ka ra Su re si, 164)


            Açık Ola nı Gör mek
            Buraya dek incelediğimiz gibi, 20. yüzyıl bilimi, evre-
         nin Allah tarafından yaratıldığını ispatlayan açık deliller
         ortaya koymuş bulunmaktadır. Kitabın girişinde belirttiği-
         miz  "İnsani İlke" (Anthropic Principle) kavramı, evrenin
         her detayının canlılığın varolabilmesi için ayarlandığını ve
         bu sistemde tesadüfe yer olmadığını göstermektedir.
            İlginç olan, söz konusu bulguları ortaya çıkaran ve "ev-
         ren tesadüfle açıklanamaz" sonucuna varan bilim adamla-
         rının çok büyük bölümünün, aslında bu sonuca varmayı
         pek de istemeyen, çünkü materyalist bakış açısına sahip
         olan bilim adamları oluşudur. Önceki sayfalarda sözlerini
         aktardığımız Paul Davies, Arno Penzias, Fred Hoyle, Roger
         Penrose gibi bilim adamlarının hiçbiri dindar bilim adam-
         ları değildir. Bilim yaparken Allah'ın varlığına delil aramak
         gibi bir niyetle hareket etmemişlerdir. Ama hepsi, belki de
         çoğu bunu hiç istemediği halde, evrenin ancak olağanüstü
         bir Yaratılış’la açıklanabileceği sonucuna varmışlardır. Ame  -
         ri ka lı ast ro nom Ge or ge Gre ens te in, The Symbi otic Uni ver se
         (Simbiyotik Evren) ad lı ki ta bın da bu ger çe ği şöy le iti raf eder:

            Bu, (fi zik ka nun la rı nın ya şam için özel ola rak ta sar lan mış olu -
            şu) na sıl müm kün ola bil di?... Ka nıt la rı in ce le dik çe, ıs rar la önem -
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48