Page 115 - Kötülüğü Düzenleyip Örgütleyen Tapınakçılar ve Masonlar
P. 115
113
bu birliklere üye olmak, insanlara sosyal statü kazand›rm›flt›:
Lonca, üretim kalitesi, miktar› ve fiyatlar üzerinde tam bir yetkiye sa-
hip bölgesel tekeldir. Ortaça¤'›n son dönemlerinde loncalar, flehirlerde
kendi üyeleri için en güçlü ekonomik ve politik mevkileri kazand›. 33
13. yüzy›ldan itibaren, Bat› Avrupa'da, kasaba veya flehrin en zengin ve
en etkili vatandafllar›n› bünyesinde toplayan tüccar loncalar›, birçok
yerel yönetim taraf›ndan resmen tan›nm›flt›. Daha genifl bölgelerde ise,
tüccar loncalar taraf›ndan s›kl›kla büyük lonca merkezleri (Guildhall)
kurulmaktayd›. Üyelerinin hem flehirleraras› ve denizafl›r› hem de ye-
rel bölge ticaretindeki karlar›n› yönetmeye ve korumaya bafllayan lon-
calar, yiyecek, giyecek ve di¤er hammaddelerin da¤›t›m ve sat›fl›n›
kontrol ediyor, ço¤u kez de güçlü tekeller oluflturuyorlard›. 34
Kaçak Tap›nakç›lar, ticaret, inflaat, sanayi gibi konularda edindikle-
ri tecrübe ve bilgileriyle, bu birliklere kolayca s›zarak üstad zanaatkarlar
olarak en üst mevkilere yerlefltiler. Loncalar, flövalyelere hem istedikleri
korumay› hem de güçlenme imkan› veriyordu. Böylece, Fransa kral›n›n
ortadan kald›rmaya çal›flt›¤› örgüt, farkl› ülkelerde yerleflik biraderlerle
ba¤lant›y› da koruyarak, yeniden canlanma imkan› buldu.
Bu dönemde flövalyeler, Portekiz'den sonra ilgilerini ‹ngiltere'ye
yönelttiler. Bunun çeflitli sebepleri vard›: ‹lki, tarikat›n Fransa'dan sonra
en fazla örgütlendi¤i, en iyi tan›d›¤› ve en rahat hareket etti¤i ülke, ‹ngil-
tere'ydi. ‹kincisi, ‹ngiltere'de birçok soyluyla akrabal›k ba¤lar›na ve etki-
li himayedarlara sahiptiler. Üçüncüsü, Fransa'da yaflanan bask› ve infaz-
lar ‹ngiltere'de yaflanmam›fl, tarikat›n suçlar› örtbas edilmiflti. Son ola-
rak, Katolik Kilisesi'nin otoritesini tan›mayan ‹skoçya Kral› Bruce, flöval-
yelere kap›s›n› açm›fl ve her konuda onlara destek olmufltu. fiövalyeler
de bütün imkanlar›yla Bruce'u desteklemifl ve üç yüzy›l boyunca güven
içinde yaflayabilecekleri bir vatana kavuflmufllard›.
Harun Yahya