Page 154 - Kötülüğü Düzenleyip Örgütleyen Tapınakçılar ve Masonlar
P. 154

152






                                             Lamarck zürafalar›n ceylan benzeri
                                             hayvanlardan türediklerine inan›yordu.
                                             Ona göre otlara uzanmaya çal›flan bu
                                             canl›lar›n zaman içinde boyunlar› uza-
                                             m›fl ve zürafalara dönüflüvermifllerdi.
                                             Mendel'in 1865 y›l›nda keflfetti¤i kal›t›m
                                             kanunlar›, yaflam s›ras›nda kazan›lan
                                             özelliklerin sonraki nesillere aktar›lma-
                                             s›n›n mümkün olmad›¤›n› ispatlam›flt›r.
                                             Böylece Lamarck'›n zürafa masal› da
                                             tarihe kar›flm›flt›r.


              20.yüzyılda geliflen genetik bilimiyle kesinleflen kalıtım kanunları, kaza-
              nılmıfl özelliklerin sonraki nesillere aktarılması efsanesini kesin olarak
              yıktı. Böylece do¤al seleksiyon "tek baflına" ve dolayısıyla tümüyle etki-

              siz bir mekanizma olarak kalmıfl oluyordu.


                   Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar
                   Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'ların
              sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yaygın ismiyle neo-
              Darwinizm'i ortaya attılar. Neo-Darwinizm, do¤al seleksiyonun yanına
              "faydalı de¤ifliklik sebebi" olarak mutasyonları, yani canlıların genlerin-

              de radyasyon gibi dıfl etkiler ya da kopyalama hataları sonucunda olu-
              flan bozulmaları ekledi.
                   Bugün de hala dünyada evrim adına geçerlili¤ini koruyan model
              neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca canlı türü-
              nün, bu canlıların, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi sayısız kompleks or-
              ganlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç
              sonucunda olufltu¤unu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan




                                       Tap›nakc›lar ve Masonlar
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159