Page 164 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 164

dün ya da ya şa ya cak la rı 50-60 yı lı çok uzun gö rüp ebe di ha yat la rı olan ahi  -
                re ti unut ma ma la rı dır. Her ne se bep le olur sa ol sun herkes mut la ka bir gün
                öle cek ve Al lah'ın hu zu run da he sap ve re cek tir:
                   Ye rin baş ka bir ye re, gök le rin de (baş ka gök le re) dö nüş tü rül dü ğü
                   gün, on lar tek olan, kah har olan Al lah'ın hu zu ru na çı ka(rı la)cak lar -
                   dır. (İb ra him Su re si, 48)


                   Tsu na mi ler

                   Japonca bir kelime olan tsunami, liman dalgası anlamını taşır.
                Genellikle denizde depremlerden sonra meydana gelen dev dalgalardır.
                Bu dev dalgaların etkisinin bazı durumlarda atom bombasının verdiği tah-
                ribata yaklaştığı da kaydedilmiştir. Özellikle yukarıda bahsettiğimiz 2011
                yılının Mart ayında Japonya'da meydana gelen tsunami Japonya'yı kıskıv-
                rak yakalamış, tüm hayatı bir anda durdurmuş, insanlar teknolojinin böy-
                lesine büyük bir felaket karşısında ne kadar aciz kaldığına şahit olmuşlar-
                dır.

                   Sel ler

                   Yeryüzünün pek çok bölgesinin böylesine ciddi tehditlerle karşı karşı-
                ya olması kuşkusuz önemli bir gerçeğin habercisidir: Allah insanlara her
                yönden azap göndermeye ve tüm kazandıklarını saniyeler içinde geri
                almaya kadirdir. Felaketlerin yeryüzünün her yanından gelmesi, insanla-
                rın Allah'ın dilemesi dışında hiçbir yerde güvende olamayacaklarının en
                belirgin göstergesidir. Allah, azabı dilediği şekilde; yerin altından üstün-
                den, karadan ve denizden göndermektedir. Ve insanları, bu gerçeği akıl-
                sızca göz ardı etmemeleri konusunda uyarmaktadır:
                   O ülkeler halkı, geceleri uyurken, onlara zorlu azabımızın gelmeye-
                   ceğinden güvende miydiler? Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti
                   eğlenceye dalmışken, onlara zorlu-azabımızın gelmeyeceğinden
                   güvende miydiler? (Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi
                   idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir toplu-
                   luktan başkası (akılsızca) güvende olmaz. (Araf Suresi, 97-99)







        162  DÜNYA HAYATININ GERÇEĞİ
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169