Page 247 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 247
Ev rim ci ler yüz yı lın ba şın -
anten bacak
dan be ri si nek le ri mu tas yo -
na uğ ra ta rak, fay da lı mu -
gözler
tas yon ör ne ği oluş tur ma ya
ça lış tı lar. An cak on yıl lar ca
sü ren bu ça ba la rın so nu -
cun da el de edi len tek so -
nuç, sa kat, has ta lık lı ve ku -
sur lu si nek ler ol du. En
solda, nor mal bir mey ve si -
ne ği nin ka fa sı ve sağ da
ağız mu tas yo na uğ ra mış di ğer
bir mey ve si ne ği.
nün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız kompleks
organlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç
sonucunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan
açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler,
aksine her zaman için canlılara zarar verirler. Çernobil, Hiroşima,
Nagazaki’de meydana gelen dehşet verici görüntüler tam olarak mutas-
yonların meydana getirdiği sonuçlardır. Düzgün yapıdaki organizmalar
mutasyonların etkisiyle ölmüş veya şiddetli zarar görmüştür.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir.
Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir.
Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana
gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutasyonların evrimsel
bir gelişme meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özel-
leşmiş bir organizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etki-
siz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir deği-
şim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en
iyi ihtimalle etkisiz olacaktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım geti-
rir. (B. G. Ranganathan, Origins?, Pennsylvania: The Banner of Truth Trust,
1988, p. 7.)
Darwinistlerin iddiasına göre, mutasyon, vücudun her yerinde oran-
tılı ve birbirine uyumlu değişiklikler yapmak zorundadır. Örneğin
Adnan Oktar (Harun Yahya) 245