Page 30 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 30
Örneğin liseye başlayan bir genci düşünün. Birinci sınıftayken liseyi bi-
tirmesinin çok uzun süreceğini, bu sürenin bir türlü sona ermeyeceğini dü-
şünür. Ancak bir gün kendini liseyi ve hatta üniversiteyi bitirmiş bulur ve
birinci sınıftayken neler düşündüğünü dahi hatırlamaz. Aklında başka
planlar vardır. Belki de birkaç ay sonra yapacağı evliliği planlıyordur ve o
günün bir türlü gelmeyeceği kanaatindedir. Ama o gün de gelir ve ondan
sonra planını yaptığı başka günler de. Hatta zaman o kadar hızlı geçer ki
kişi bir anda kendini evlenmiş, çocukları ve torunları olmuş yaşlı bir insan
olarak bulur. Artık dünya hayatı için belirlenen süre dolmak üzeredir. O
büyük güne belki birkaç yıl, belki bir kaç hafta, hatta belki de birkaç
dakika kalmıştır. Ölümle birlikte insanın o çok değer verdiği, hayatı boyunca
süsleyip baktığı bedeni adeta tanınmayacak bir hale gelecektir.
Dünya hayatının geçici bir yurt olduğu ve asıl yurdun ahiret olacağı
Kuran'da bildirilmiştir. Ahirette sonsuza kadar devam edecek olan cennet
ve cehennem hayatının tüm detayları Allah'ın vahyiyle tarif edilmiştir. Buna
rağmen insan çok kısa süren bu hayata yönelir ve nefsine fayda sağlamaya
çalışır. Halbuki olayları biraz akılcı değerlendirebilen ve gerçekleri düşü-
nen bir insan, dünya hayatının sonsuz hayat yanında ne kadar değersiz
olduğunu görüp anlar. Ve ahirette sonsuza kadar sürecek olan hayatını
eşşiz nimetlerle dolu cennette geçirmek için çalışır. Bunun tek yolu da
ihlasla Allah'a yönelmektir. Kesinlikle gerçekleşecek olan bitişi hiç düşün-
meyip, dünya hayatının sonunu görmek istemeyenler ise -Allah'ın dilemesi
dışında- sonsuz azabı hak etmişlerdir...
Kuran'da Allah'a kulluktan kaçınan insanların karşılaşacağı bu son şöyle
bildirilmiştir:
Gün dü zün bir sa atin den baş ka san ki hiç ömür sür me miş ler gi bi on -
la rı bir ara da top la ya ca ğı gün, on lar bir bir le ri ni ta nı mış ola cak lar.
Al lah'a ka vuş ma yı ya lan la yan lar ger çek ten hüs ra na uğ ra mış lar dır.
On lar hi da ye te er miş (kim se ler) de ğil di. (Yu nus Su re si, 45)
Ar tık sen sab ret; Re sul ler den azim sa hip le ri nin sab ret tik le ri gi bi.
On lar için de ace le et me. On lar, teh dit edil dik le ri şe yi (aza bı) gör -
dük le ri gün, san ki gün dü zün yal nız ca bir sa ati ka dar ya şa mış lar dır.
(Bu,) Bir teb liğ dir. Ar tık fa sık olan bir ka vim den baş ka sı yı kı ma uğ -
ra tı lır mı? (Ah kaf Su re si, 35)
28 DÜNYA HAYATININ GERÇEĞİ