Page 35 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 35
pe şi ne dü şer, bu se fer hırs la onun pe şin den koş ma ya baş lar; ta ki onu da
el de ede ne ka dar...
İn kar cı in sa nın dün ya ha ya tın da ma la, mül ke, kı sa ca çev re sin de gör dü ğü
şey le ri el de et me ye kar şı duy du ğu bu hırs ölün ce ye ka dar hiç dur mak sı zın
de vam eder. Hiç bir za man elin de ki ler le ye ti nip mut lu ola maz. Çün kü Al lah'ı
ra zı et mek için de ğil, sa de ce ben cil tut ku la rı nı ra zı et mek için is ti yor dur. Ve
sa hip ol du ğu her şey onun ki bi ri ni ve bü yük len me si ni art ır mak ta dır. El bet te
Al lah dün ya ha ya tın da bu de re ce az gın la şıp nef si nin pe şi sı ra sü rük le nen le -
rin hu zur lu bir ruh ha li ne sa hip ol ma la rı na izin ver mez.
Ni te kim Ku ran'da an cak Al lah'a yö ne len le rin, O'nu zik re den le rin kal ben
kur tu luş bu la bi le cek le ri ha ber ve ril miş tir:
Bun lar, iman eden ler ve kalp le ri Al lah'ın zik riy le mut ma in olan lar dır.
Ha be ri niz ol sun; kalp ler yal nız ca Al lah'ın zik riy le mut ma in olur. (Rad
Su re si, 28)
İnkar edenler böylesine derin bir gaflet içindeyken; ölümü unutmuş,
dünya hayatına kendilerini kaptırmışken, müminler ise her gün ölüme bir
adım daha yaklaştıklarının bilincindedirler. Yaşadıkları her an Allah için
yaşar, Allah'ın rızasını gözetir ve Allah'ın huzurunda yapayalnız durup hesap
vereceklerini ve ölüm anının giderek yaklaştığını düşünürler. Daima korku
ve umut arasında Rabbimizin kendilerinden hoşnut olması için dua ederler.
Ölümü düşünmek, yakınlığını hissetmek, iman edenlerin derinliğinin ve
Allah korkularının artmasına vesile olur.
Adnan Oktar (Harun Yahya) 33