Page 82 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 82
İnsanın yaşlanması, dünyanın
geçici bir mekan olduğunun
en keskin hatırlatıcılarından-
dır. İnsan ne yaparsa yapsın,
vakti geldiğinde bu dünyadan
bir daha geri dönmemek
üzere ayrılacaktır.
Yaş lı lık
Zamanın yıpratıcı etkisi
herşeyde gözle görü-
lür biçimde fark edi-
lir. En son model
diye alınan bir araba bir-
kaç sene içinde çizilir, arızalanır ve kaçınılmaz ola-
rak eskir. Çok beğenilen bir ev, 5-10 sene sonra (eğer
bakım yapılmazsa) boyaları dökülmüş, eski görünümlü bir
harabeye dönüşür. Ancak tüm bunların yanında en büyük yıpranmaya insan
kendi bedeninde şahit olur. Geçen yıllarla birlikte insanın çok değer verdiği
bedeni, geri dönülemez bir biçimde hasar görür. İnsanın belirli bir zaman
süreci içinde geçirdiği bu değişiklik Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
Allah sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı,
sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini ya-
ratır. O, bilendir, güç yetirendir. (Rum Suresi, 54)
Yaşlılık çoğu zaman, düşünülmek istenmeyen, hayata dair planlara dahil
edilmeyen bir dönemdir. İnsanların çoğu fiziksel birtakım acizlikler içinde
geçirecekleri yaşlılık dönemini mümkün olduğu kadar akıllarına getirmeme-
ye çalışır. Zaman zaman konusu açıldığında ise çok şiddetli bir korkuya ve
endişeye kapılırlar, ama kısa bir süre içinde yine hiçbir şey yokmuş gibi
günlük yaşamlarına devam ederler. Yaşlanacaklarını akıllarına getirmek iste-
memelerinin en büyük nedenlerinden biri, bu düşüncenin dünyada sonsuza
dek yaşayamayacaklarını kendilerine hatırlatıyor olmasıdır. Bu yüzden enin-
de sonunda karşılaşacaklarını bilseler de yaşlılığı çok az düşünürler.
80 DÜNYA HAYATININ GERÇEĞİ