Page 92 - Bir Tartışmanın Ardından Ceviz Kabuğu Evrim Yanılgıları
P. 92
BÜR TARTIÞMANIN ARDINDAN
86
re de¤iflikli¤ine ba¤lay›nca, ilk ifadeleriyle çok aç›k bir çeliflkiye düflmüfltür.
Kendisine çevre de¤iflikliklerinin yeni genetik özellikler meydana getireme-
yece¤i hat›rlat›lm›flt›r. Bunun üzerine, Say›n Demirsoy flu kelimelerle özetle-
yebilece¤imiz bir cevap vermifltir:
"Zürafan›n boyunun uzama özelli¤i sonradan kazan›lm›yor. Bu özelli-
¤i tafl›yan gen zürafada zaten vard›. Ama çevre flartlar› de¤iflmeden ön-
ce bask›nl›k kazanmam›flt›. Çevre flartlar› de¤iflince boyu uzatan genler
bask›n hale geldi ve böylece zürafalar›n boyu uzad›."
Yani Say›n Demirsoy flunu demeye getirmifltir:
"Zürafan›n boyunu uzatan gen eskiden beri bu türün kromozomlar›n-
da vard›. Bu gene ihtiyaç olmad›¤› dönemlerde bask›n de¤ildi, ama
sonradan yüksek dallara uzanmas› gerekti¤i ortamda uzun boy geni
bask›nl›k kazand› ve ön plana ç›kt›."
‹flte bu cevap, evrimcilerin, genlerin evrimi konusunda s›k›flt›klar›nda
ortaya att›klar› en klasik cevapt›r. Bu cevapla as›l o genlerin nas›l tesadüfen
ortaya ç›kt›¤›n› aç›klama imkans›zl›¤›n› örtbas etmeye çal›fl›rlar. Oysa, bu ce-
vap hem çeliflkili, hem mant›ks›z, hem de dayanaks›zd›r.
Çeliflkilidir, çünkü evrim teorisinin "genler önceden varolageliyordu,
uygun flartlarda bask›n hale geldiler" gibi bir iddias› hiç olmam›flt›r. Teori,
"mutasyonlar›n ortaya ç›kard›¤› sözde olumlu özelliklerin do¤al seleksiyonla
seçilmesi" fleklinde temel bir mekanizma tarif etmifl, "evrimin ilerletici gücü"
olarak da bunu benimsemifltir. Say›n Demirsoy'un varsay›m› ise teorinin bu
temel kabulüyle taban tabana z›tt›r. Zira evrimci otoriteler dahi do¤al seleksi-
yonun fenotipe yans›mayan genler üzerinde seçici etkisi olamayaca¤›n› biz-
zat kendileri kabul etmektedirler. Say›n Demirsoy, soruyu cevaps›z b›rakma-
ma çabas›na girince, teorinin temel kabulleriyle çeliflkiye düflmüfltür.
Mant›ks›zd›r, çünkü böyle bir varsay›m›n kabulü halinde, tüm türlere
ait tüm genetik özelliklerin daha önceki türlerin genlerinde mevcut oldu¤u,
bunlar›n sonradan uygun flartlarda ortaya ç›kt›¤› gibi bir sonuç ortaya ç›k-