Page 122 - Türk'ün Yüksek Seciyesi
P. 122
g≤Ü~:≤Ç l≤~áx~ fxv|çxá|
dikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle aktar›yorlar, nesilden
nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya ç›k›yor-
du. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türemifllerdi,
yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için çabalarken nesilden ne-
sile boyunlar› uzam›flt›.
Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni
adl› kitab›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n zaman-
la balinalara dönüfltü¤ünü iddia etmiflti. 91
Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20. yüzy›lda geliflen genetik bili-
miyle kesinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin sonraki
nesillere aktar›lmas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece do¤al
seleksiyon "tek bafl›na" ve dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir mekaniz-
ma olarak kalm›fl oluyordu.
N Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar
Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'la-
r›n sonlar›nda, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yayg›n ismiy-
le neo-Darwinizm'i ortaya att›lar. Neo-Darwinizm, do¤al seleksiyo-
nun yan›na "faydal› de¤ifliklik sebebi" olarak mutasyonlar›, yani
canl›lar›n genlerinde radyasyon gibi d›fl etkiler ya da kopyalama
hatalar› sonucunda oluflan bozulmalar› ekledi.
Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan mo-
del neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca
canl› türünün, bu canl›lar›n, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi say›s›z
kompleks organlar›n›n "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara
dayal› bir süreç sonucunda olufltu¤unu iddia etmektedir. Ama te-
oriyi çaresiz b›rakan aç›k bir bilimsel gerçek vard›r: Mutasyonlar
1 120