Page 291 - Allah'ın isimleri
P. 291

Harun Yahya (Adnan Oktar)
            len küçücük bir noktaya ulaşır. Bu elektrik sinyalleri bir dizi işlemden
            sonra beyindeki bu merkezde görüntü olarak algılanır. Bu bilgiden
            sonra şimdi düşünelim:
               Beyin ışığa kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık beynin
            bulunduğu yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapka-
            ranlık, ışığın asla ulaşmadığı, belki de hiç karşılaşmadığınız kadar
            karanlık bir yerdir. Ancak siz bu zifiri karanlıkta ışıklı, pırıl pırıl bir
            dünyayı seyretmektesiniz.
               Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21. yüzyıl tek-
            nolojisi bile her türlü imkana rağmen bu netliği sağlayamamıştır.
            Örneğin şu anda okuduğunuz kitaba, kitabı tutan ellerinize bakın,
            sonra başınızı kaldırın ve çevrenize bakın. Şu anda gördüğünüz netlik
            ve kalitedeki bu görüntüyü başka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar
            net bir görüntüyü size dünyanın bir numaralı televizyon şirketinin
            ürettiği en gelişmiş televizyon ekranı dahi veremez. 100 yıldır binler-
            ce mühendis bu netliğe ulaşmaya çalışmaktadır. Bunun için fabrikalar,
            dev tesisler kurulmakta, araştırmalar yapılmakta, planlar ve tasarım-
            lar geliştirilmektedir. Yine bir TV ekranına bakın, bir de şu anda eli-
            nizde tuttuğunuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve kalite farkı
            olduğunu göreceksiniz. Üstelik, TV ekranı size iki boyutlu bir görün-
            tü gösterir, oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesi-
            niz.
               Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya,
            gözün görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet, üç boyutlu
            bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç
            boyutlu görmek mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka
            taraf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiçbir
            zaman gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz.
            Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana gelir.
               İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekaniz-
            manın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, oda-
            nızda duran televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar birara-
            ya geldi ve bu görüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşü-

                                       289
   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296