Page 288 - Allah'ın isimleri
P. 288

ALLAH’IN İSİMLERİ
            so, Physi cal Ant ro po logy, 1. bas kı, New York: J. B. Li pin cott Co., 1970, s.
            221; M. D. Le akey, Ol du vai Gor ge, c. 3, Camb rid ge: Camb rid ge Uni ver  -
            sity Press, 1971, s. 272)
               Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü çok
            modern zamanlara kadar yaşamışlar, Homo sapiens neandertalensis
            ve Homo sapiens sapiens (insanı ile aynı ortamda yan yana bulun-
            muşlardır. (Ti me, Ka sım 1996)
               Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiasının
            geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi pale-
            ontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmasına
            karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
               Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insa-
               nımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır ki,
               bunların biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşı-
               laştırıldığında evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedirler.  (S. J.
               Go uld, Na tu ral His tory, c. 85, 1976, s. 30)
               Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birtakım
            "yarı maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle, yani sırf propaganda
            yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi senaryosu, hiçbir
            bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir.
               Bu konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle Australopithecus fosil-
            leri üzerinde 15 yıl araştırma yapan İngiltere'nin en ünlü ve saygın
            bilim adamlarından Lord Solly Zuckerman, bir evrimci olmasına rağ-
            men, ortada maymunsu canlılardan insana uzanan gerçek bir soy
            ağacı olmadığı sonucuna varmıştır.
               Zuckerman bir de ilginç bir "bilim skalası" yapmıştır. Bilimsel ola-
            rak kabul ettiği bilgi dallarından, bilim dışı olarak kabul ettiği bilgi dal-
            larına kadar bir yelpaze oluşturmuştur. Zuckerman'ın bu tablosuna
            göre en "bilimsel" -yani somut verilere dayanan- bilgi dalları kimya ve
            fiziktir. Yelpazede bunlardan sonra biyoloji bilimleri, sonra da sosyal
            bilimler gelir. Yelpazenin en ucunda, yani en "bilim dışı" sayılan kısım-
            da ise, Zuckerman'a göre, telepati, altıncı his gibi "duyum ötesi algı-


                                       286
   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293