Page 284 - Allah'ın isimleri
P. 284

ALLAH’IN İSİMLERİ
               yüksek derecede özelleşmiş bir organizmada meydana gelebilecek
               rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saa-
               tinde meydana gelecek rasgele bir değişim kol saatini geliştirmeye-
               cektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etki-
               siz olacaktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım getirir. (B.
               G. Ran ga nat han, Ori gins?, Pennsyl va nia: The Ban ner Of Truth Trust,
               1988)
               Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi geliştiren
            mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı olduğu
            görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "evrim mekanizması" olarak
            gösterdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip eden, sakat
            bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en sık görülen
            etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim meka-
            nizması" olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi,
            "tek başına hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir
            "evrim mekanizması" olmadığını göstermektedir. Evrim mekanizması
            olmadığına göre de, evrim denen hayali süreç yaşanmış olamaz.

               Fosil Kayıtları:
               Ara Formlardan Eser Yok

               Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
            en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
               Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirle-
            rinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir
            diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır.
            Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman
            dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.
               Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara
            türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
               Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir yan-
            dan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sürün-
            gen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşırken,
            bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar ortaya

                                       282
   279   280   281   282   283   284   285   286   287   288   289