Page 285 - Allah'ın isimleri
P. 285
Harun Yahya (Adnan Oktar)
çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sakat,
eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduk-
larına inandıkları bu hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların
sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gere-
kir. Ve bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rast-
lanması gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş
çeşitleri mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış olduklarının
kanıtları da sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir. (Char les
Dar win, The Ori gin of Spe ci es: A Fac si mi le of the First Edi ti on, Har -
vard Uni ver sity Press, 1964, s. 179)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin bir
türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun teorisi için büyük bir
açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökeni kitabı-
nın "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde
şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse,
neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa
bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerin-
de? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılama-
yacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin
her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
(Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
Darwin'in Yıkılan Umutları
Ancak 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir yanında
hummalı fosil araştırmaları yapıldığı halde bu ara geçiş formlarına
rastlanamamıştır. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda elde edilen
bütün bulgular, evrimcilerin beklediklerinin aksine, canlıların yeryü-
zünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya çıktıklarını
göstermiştir.
283