Page 267 - Protein Mucizesi
P. 267

ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)          265



            lardan bazılarıdır. Ancak tüm teknolojiye, bu teknolojiyi
            üretmek için çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen
            kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.

                 En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli
            müzik setini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir
            kısmı kaybolur veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya
            müzik setini açtığınızda daha müzik başlamadan bir cızırtı
            mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki teknolojinin
            ürünü olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan

            kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi cızırtılı veya
            parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu al-
            gılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir.
            Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses
            cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı
            olamamıştır. Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların
            ötesinde, çok büyük bir gerçek daha vardır.



                 Beynin İçinde Gören ve Duyan
                 Şuur Kime Aittir?

                 Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, sen-
            fonileri, kuşların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kim-

            dir?
                 İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen
            uyarılar, elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji

            veya biyokimya kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl
            oluştuğuna dair birçok detay okursunuz. Ancak, bu konu
            hakkındaki en önemli gerçeğe hiçbir yerde rastlayamazsınız:
            Beyinde, bu elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve his
            olarak algılayan kimdir? Beynin içinde göze, kulağa, burna
            ihtiyaç duymadan tüm bunları algılayan bir şuur bulun-
            maktadır. Bu şuur kime aittir?
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272