Page 243 - Atatürk Ansiklopedisi 2. Cilt
P. 243
241
Harun Yahya
türk’ün ölümünden 60 y›l sonra, Atatürk’ün kostümlerini ar-
fliv foto¤raflar›ndan incelemifl ve iki y›ll›k bir çal›flma sonu-
cunda, Ata’n›n giyim zevkini ortaya koyan bir defile düzenle-
mifltir. Ünlü modac›, bu defileyi meslek hayat›n›n en önemli
olay› olarak nitelendirmifl; Atatürk’ün giyim zevkine ve giyi-
mindeki detaylara olan hayranl›¤›n› aç›k bir flekilde ifade et-
mifltir.
Büyük devlet adam› Atatürk’ün gerçek bir beyefendi oldu-
¤unu gösteren özelliklerinden biri de, sofra adab›na verdi¤i
önemdi. Sofras›, Atatürk’ün en büyük zevklerinden biriydi.
Çok dikkatli oldu¤u için, sofran›n da çok muntazam olmas›n›
isterdi. Bu nedenle, sofraya otururken herfleyin yerli yerinde
olmas›na özellikle dikkat ederdi. Sofran›n tanziminde, sofra
örtüsünde, tabaklarda çatal b›çaklarda bir yanl›fl görürse, biz-
zat düzeltir, ondan sonra sofraya otururdu.
Bu düzene, sadece kendi evinde de¤il, davetli bulundu¤u
baflka yerlerde de dikkat ederdi. Sofra, Atatürk’ün karar ve
düflüncelerinin bir nevi mihrak noktas›; müdavimlerinin ise
adeta feyz kayna¤› idi.
Atatürk’ün sofras› sadece bir yemek sofras› de¤il; bir nevi
akademi, bir dershane idi. Sabiha Gökçen Ata’n›n bu özelli¤ini
flu sözleriyle anlatm›flt›r:
“fiu bilinmelidir ki, Gazi Pafla’n›n sofras› asla bir iflret alemi yeri,
bir vakit geçirme, bir zaman öldürme yeri de¤ildi.. O bu sofray› adeta
bir okul haline sokmufltu. Dünya sorunlar›n›n, yurt sorunlar›n›n, il-
min, felsefenin, sanat›n, insanl›k idealinin ve uygar Türk Ulusu’nun
gelece¤inin sabahlara kadar tart›fl›ld›¤› bir okuldu bu sofra... Ayd›n-
l›klarla, iyi niyetlerle dolu bir sofra.” 14