Page 244 - Atatürk Ansiklopedisi 2. Cilt
P. 244

242

                                   Atatürk Ansiklopedisi



                   Bununla beraber Ata’n›n sofras›, baz›lar›n›n sand›¤› gibi,

                tüm devlet ifllerinin müzakere edildi¤i yer de de¤ildi. Atatürk,
                sofras›nda dedikodu mevzular›n›n konuflulmas›na da asla mü-
                saade etmezdi. 15

                   Akflam sofras›nda, iltifat etmek istedi¤i befl-on arkadafl›n› et-
                raf›na toplamak, onlarla sohbet etmek ve böylece iyi bir gece
                geçirmek, tek e¤lencesiydi. Onlara geçmifl hadiselerden bahse-

                der, olaylar nakleder, s›ras›na getirerek hofl öyküler, maceralar
                anlat›rd›. Bu, onun için bir zevkti.
                   Atatürk sofra adab›n›n yan› s›ra, ince bir musiki zevkine de sa-

                hipti. Alaturka sazdan hofllan›r, ço¤u zaman da flark›lara ifltirak
                ederdi. Ancak en keyifli an›nda bile, karfl›s›nda görevlilerden biri-
                ni gördü mü sohbeti, konuflmay› hemen yar›da keser, “Beni mi is-

                tiyordun?” diye kalk›p giderdi. Ülke ifllerini herfleyin üstünde tu-
                tard›. 16


                   Atatürk’ün Örnek Tav›r ve Davran›fllar›

                   Askeri dehas›, devlet adaml›¤›, Büyük Önder ve Baflkuman-
                dan olmas›n›n yan› s›ra; Atatürk’ün ön plana ç›kan baflka kiflisel

                özellikleri de vard›. Atatürk’ün yak›n arkadafl›, TBMM’nin Ga-
                ziantep vekili K›l›ç Ali Pafla, Atatürk’ün kiflili¤ini flöyle özetle-
                mifltir:

                   “Atatürk, çok müflfik, çok ince, çok vefakar bir adamd›. Vefas›zlara,
                   vefas›zl›klara karfl› son derece gücenir ve üzüntü duyard›. Yak›nlar›-
                   n›n, sevdiklerinin hususi, hatta ailevi dertlerini dinler, adeta bir baba
                   flefkatiyle onlara çareler arar, teselli ederdi. ‹nsan onun huzuruna ç›-
                   karak dertlerini döktükten sonra rahatlar, kalbi huzur dolarak, büyük
                   bir ferahl›k içinde yan›ndan ç›kard›.”
   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249