Page 41 - Atatürk Ansiklopedisi 2. Cilt
P. 41
39
Harun Yahya
Hilafetin Kald›r›l›fl›
Halifelik makam›, M›s›r hükümdar› Kansu Gavri’de, ifllerli-
¤ini kaybetmifl bir flekilde, göstermelik olarak duruyordu. Ya-
vuz Sultan Selim’in 1517 tarihindeki Ridaniye Seferinden son-
ra Türkler’e geçen halifelik bu tarihten sonra yeniden güç ka-
zanm›flt›r. Hilafet makam›, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun güçlü
oldu¤u dönemlerde dünya Müslümanlar› üzerinde etkili ol-
mufltur. Fakat, zay›flama döneminde, devlet bu gücü kullana-
maz hale gelmifltir.
Milli Meclis taraf›ndan sal-
tanat›n kald›r›lmas›yla hilafet
makam›na getirilen Abdülme-
cit Efendi’nin, kendine kanunla
verilmifl olan s›fatlar›n›n d›fl›n-
da “han”, “peygamber halife-
7
si” gibi s›fatlar› da kullanma-
s›, padiflah gibi davranmas› ve
cuma selaml›klar›nda gövde
gösterisi yapmas›, yurtd›fl›n-
dan k›flk›rt›ld›¤› aç›kça belli
olan bu tart›flmalara Mustafa
Kemal’in yak›n arkadafllar›n›n Son Halife Abdülmecit,
da kat›lmas›, ortal›¤› kar›flt›r- k›z› ve torunlar› ile birlikte
maya bafllam›flt›. Bu durum genç Cumhuriyet’i tehlikeye sok-
maya bafllad›¤›ndan, 3 Mart 1924 tarihinde, TBMM’de verilen
bir kanun teklifi ile hilafet makam› ortadan kald›r›lm›fl, Osma-
no¤ullar› soyu yurt d›fl›na gönderilmifltir. Bu ciddi durumu
Atatürk flu sözleriyle aç›klar: