Page 281 - Örnek Müslüman Kadın Hazreti Meryem
P. 281
279
maddeden oluşabildikleri inancı, bilim dünyasında yaygın bir kabul
görüyordu. Oysa Darwin'in kitabının yayınlanmasından beş yıl sonra,
ünlü Fransız biyolog Louis Pasteur, evrime temel oluşturan bu inancı
kesin olarak çürüttü. Pasteur yaptığı uzun çalışma ve deneyler sonu-
cunda vardığı sonucu şöyle özetlemişti: "Cansız maddelerin hayat oluş-
turabileceği iddiası artık kesin olarak tarihe gömülmüştür." 43
Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur'ün bulgularına karşı uzun
süre direndiler. Ancak gelişen bilim, canlı hücresinin karmaşık yapısını
ortaya çıkardıkça, hayatın kendiliğinden oluşabileceği iddiasının geçer-
sizliği daha da açık hale geldi.
20. Yüz yıl da ki So nuç suz Ça ba lar
20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü
Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu yıllarda ortaya at-
tığı birtakım tezlerle, canlı hücresinin tesadüfen meydana gelebileceğini
ispat etmeye çalıştı. Ancak bu çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanacak ve
Oparin şu itirafı yapmak zorunda kalacaktı: "Maalesef hücrenin kökeni,
evrim teorisinin tümünü içine alan en karanlık noktayı oluşturmaktadır." 44
Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni konusunu
çözüme kavuşturacak deneyler yapmaya çalıştılar. Bu deneylerin en ün-
lüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller tarafından 1953 yılında düzen-
lendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde olduğunu iddia ettiği gazları bir
deney düzeneğinde birleştirerek ve bu karışıma enerji ekleyerek, pro-
teinlerin yapısında kullanılan birkaç organik molekül (aminoasit) sente-
zledi.
O yıllarda evrim adına önemli bir aşama gibi tanıtılan bu deneyin
geçerli olmadığı ve deneyde kullanılan atmosferin gerçek dünya
koşullarından çok farklı olduğu, ilerleyen yıllarda ortaya çıkacaktı. 45
Harun Yahya (Adnan Oktar)