Page 55 - Şeytanın Sinsi Bir Oyunu İnsanlara Tapınma Dini
P. 55

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                lüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında
                düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) olmuştur.
                (Fussilet Suresi, 34)

                Yalnızca kötülüğe verilen karşılıkta değil her türlü davranışta
             Kuran ahlakını benimsemek yegane kurtuluş yoludur. Hayatın ger-
             çek amacı Allah'ın razı olacağı bir kul olmak, bunun için karşılıksız
             iyilikte bulunmak, fedakarlık yapmak, özverili, adaletli, sabırlı, iyiliği
             emredip kötülükten men etmekte kararlı, kayıtsız şartsız Allah'ın rı-
             zasına yönelen bir insan olmaktır. Ancak Kuran'da bildirilen ahlakı
             benimsemeyen cahiliye insanları, hayatları boyunca çekişme, kavga,

             huzursuzluk içinde yaşar ve bunun, hayatın gerçeği olduğunu zan-
             nederler. Sahtekarlık yapmadan, çıkarcı, sinsi, iki yüzlü olmadan sa-
             dece güzel ahlaklı olarak rahat bir hayat yaşanabileceğine kesinlikle
             ihtimal vermezler. Dünyanın, kendi deyimleriyle "bir kurtlar sofrası"
             ya da "ancak güçlülerin hayatta kalabildiği bir arena" olduğuna ina-
             nırlar. Sonsuza kadar sürecek ahiret hayatının varlığını unutarak,
             sadece kısa dünya hayatına yönelik bir yaşam sürdükleri için "dün-
             yada ne yaparsam yanıma kar kalır" yanılgısıyla din ahlakını terk
             ederek yaşarlar. Kurallarını insanların uydurduğu sahte bir dünyada,

             kısılıp kalır, adeta bir ilah gibi gördükleri insanlara (Allah'ı tenzih
             ederiz) tam anlamıyla bir köle gibi bağlanırlar. Bunun sonucunda
             da Allah'ın emirlerine uymamanın getirdiği ağır sonuçlara katlan-
             mak zorunda kalır; dünyada aşağılayıcı bir hayat yaşar, ahirette ise
             bundan çok daha acı bir azapla karşılaşırlar. Onların bu durumu
             Kuran'da şöyle bildirilir:

                O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: "Rabbimiz,
                Seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler.
                (Onlar da bunlara:) "Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz" diye


                                           53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60