Page 76 - Şeytanın Sinsi Bir Oyunu İnsanlara Tapınma Dini
P. 76

İnsanlara Tapınma Dini




                "Zengin, Cömert, Para Harcamayı Sever" Desinler
                Mantığı
                İnsanlara tapınma dini içinde insanların zenginliklerine çok fazla

             önem verilir. Bu batıl dine göre zenginlik güç demektir. Bu gücü
             elinde bulunduran da toplumda son derece kayda değer bir takım
             imtiyazlara sahip olmalıdır. Nitekim en zengin kişi en çok rağbet
             gören, en çok dostu olan, en özenilecek kişi olarak tanımlanır. Böyle
             bir kimse zenginliğin, sözde tüm kapıları kendisine sonuna kadar
             açacağını zanneder. Bu nedenle toplum içindeki kimi insanlar bu
             yönlerini ön plana çıkarmak için yoğun gayret sarf ederler. İnsan-

             ların kendileri hakkında, ne kadar zengin ve para harcamayı seviyor
             diye düşünmeleri için birçok girişimde bulunurlar. Zenginliklerini
             ortaya koyacak harcamalardan asla kaçınmazlar. İnsanların bu ko-
             nudaki kanaatlerini iyice sağlamlaştırmak için zenginliklerini vur-
             gulayacak giyim, araba, ev gibi her türlü harcamada cömert ve hatta
             kimi zaman müsrif davranırlar. Evlerinin dekorasyonunu, zengin-
             lerin özellikle de sosyete olarak nitelendirdikleri kimselerin değer
             vereceği ölçülerde yapmaya özen gösterirler.
                Bu kişiler o yıl dekorasyonda yeşili tercih ediyorlarsa hiç beğen-

             meseler bile onlar da yeşili kullanır, kırmızı modaysa kırmızıyı ter-
             cih ederler. Hiçbir yönleriyle onlardan eksik kalmak istemezler.
             Bunu adeta bir gurur meselesi haline getirirler. "Desinler, düşün-
             sünler" mantığının etkisi altında, tüm hayatlarını, zenginliklerini
             vurgulayacak eylemler yaparak geçirirler. Yaz tatillerini o senenin
             en moda tatil kampında, kış tatilini en moda kayak merkezinde ge-
             çirirler. Çocuklarını yurt dışında okutur, kıyafetlerini belirli ülke-

             lerden getirtirler. İçinde bulundukları çevreler "onların da var"


                                           74
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81