Page 73 - Şeytanın Sinsi Bir Oyunu İnsanlara Tapınma Dini
P. 73

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             Allah'a olan derin teslimiyetleri oluşturmaktadır. Müminler, sadece
             Allah'a kulluk eden, O'nun rızası dışında başka hiçbir varlığın rıza-
             sına değer vermeyen insanlardır. Asıl önemli olan tüm kainatın Ya-
             ratıcısı olan Allah'ın beğendiği ahlak güzelliğine sahip olmaktır. Bu

             nedenle güzel huylu olmalarının temelinde de Allah'ın beğenisini
             kazanma amacı yatar. Oysa cahiliye insanı için sistem bunun tam
             tersi yönde işler. İnsanlara tapınma dini içinde yaşayan bir kişi, ku-
             rallarını ezbere bildiği bu batıl dinin gereklerini yerine getirerek,
             kendi deyimleri ile "insanların nabzına göre şerbet vererek" yaşa-
             manın doğru olduğunu zanneder. İyi huylu bir karakter gösterse
             bile, bunun temelinde, etkilemek istediği insanların hoşnutluğu,

             elde etmek istediği maddi değerler gibi yine kendi özel çıkarları var-
             dır.
                Bu amaçlarına ulaşmak ve istediği çıkarları elde etmek için de
             elinden gelen en yüksek gayreti gösterir. Neredeyse hiç hatasız de-
             necek şekilde güzel huylu olur. Örneğin bulunduğu ortam gerekti-
             riyorsa, fakirlere yardım eder, merhamet gösterileri yapar,
             dürüstlüğün insanoğlu için ne kadar önemli bir fazilet olduğunu et-
             rafına anlatır. Mütevazi bir kişilik sergiler. Kötülüğün insanlığa nasıl
             büyük zararlar getirdiğini vurgulayan konuşmalar yapar. Son derece

             neşeli, sevgi dolu ve sabırlı görünür. İnsanlar da bu görüntü karşı-
             sında ona güvenirler, sevip kendisini dost edinirler. Ne kadar iyi
             huylu bir insan olduğunu etraflarındaki diğer insanlara anlatırlar.
             Ne tür yardımlar yaptığından, fakir bir çocuk gördüğünde ne kadar
             merhametli davrandığından yoldaki yaşlıya nasıl saygı gösterdiğine
             kadar yaptıklarını tek tek örneklendirirler. Yolda bulduğu cüzdanı
             karakola teslim ettiğini, ayağı ağrımasına rağmen otobüsteki yerini

             hamile bir kadına verdiğini, geç saate kadar işte kalıp çalışmış ol-


                                           71
   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78