Page 69 - Şeytanın Sinsi Bir Oyunu İnsanlara Tapınma Dini
P. 69

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             arasında övünmeleri, gösteriş yapmaları, malca zenginleşmeleri gibi
             değerler olduğunu zannettiklerinden bunları elde ettiklerinde karda
             olduklarını zannederler. Allah başka ayetlerinde bu çarpık mantığı
             taşıyan insanları şöyle haber vermektedir:

                (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyala-
                yıp, kendinizden geçirdi.' "Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize
                (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü." (Tekasür Suresi, 1-2)

                Oysa gerçekler çoğunluk olmayı bir meziyet olarak gören bu in-
             sanların zannettikleri gibi değildir. Allah dünyayı insanların birbir-
             lerine karşı nefsani konularda üstünlük kazanmaları için değil,
             Kendisi’ne kullukta hangisinin iyi işler yapacağını denemek için ya-
             ratmıştır. Mülk Suresi'nde şöyle buyrulur:
                O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi
                (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı... (Mülk
                Suresi, 2)

                Bu nedenle asıl zevk alınacak, mutlu olunup neşelenilecek olay-
             lar, Allah'ın beğenisini kazanmak amacıyla yapılan işlerdir. Çünkü
             insan esas olarak imanın getirdiği neşeyle tatmin olabilir. Diğeri çok
             kısa süren ve ahirette insanı zarara sokacak geçici bir tatmin hissidir.
                Fakat bazı insanlar, hak din ahlakını yaşamak yerine, Allah'tan

             başka varlıkları ilahlaştıran (Allah'ı tenzih ederiz) insanlara tapınma
             dini içinde yaşamayı tercih ederler. Bu nedenle yaptıkları tüm işler
             bu yanlış temeller üzerine oturtulur. İnsanlar artık hayatın her anında
             başka kişilere gösteriş yapmak, kendilerine verilenlerle onlara karşı
             nispet yapmak gibi davranışlarda bulunurlar. Oysa gösteriş yapmak
             maddi ve manevi olarak insanı büyük bir külfet altına sokar. Bede-
             nini ve zihnini yorar. Bunun yanında insanı fıtratından saptırarak,
             sert, katı, hırslı, kinli, samimiyetsiz ve sahtekar bir ruh haline yöneltir.


                                           67
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74