Page 68 - Şeytanın Sinsi Bir Oyunu İnsanlara Tapınma Dini
        P. 68
     İnsanlara Tapınma Dini
                dedi. Kıyamet-saati'nin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağ-
                men Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan daha
                hayırlı bir sonuç bulacağım." (Kehf Suresi, 34-36)
                Ayetlerde de bildirildiği gibi bu kişi elindeki bağın gerçek sahi-
             binin kendisi olduğunu düşünerek kendince gösteriş yapmaktadır.
             Bu toprakların sonsuza kadar kendi elinde kalacağını zannetmek-
             tedir. Oysa bu durumun hükmünü verecek olan Allah'tır. Allah o
             bağın ve o kişinin kaderinde ne belirlemişse o olacaktır. Allah'tan
             başka hiçbir varlığın, olacak olanları değiştirmesi mümkün değildir.
             Fakat imansız bağ sahibi kişi bu gerçekten gafil olduğundan, cahiliye
             telkinleriyle düşünmekte ve elindekilerle övünmektedir. Kader ger-
             çeğini hiç düşünmeden gerek bağıyla gerekse kendi geleceği ile ilgili
             ileriye dönük tahminlerde bulunmaktadır. Bunları yaparken de
             amacı muhtemelen insanları zenginliğiyle cezbetmek ve onların öv-
             gülerini toplamak olabilir. Tüm bunları, Allah'ın rızasını kazanmak-
             tan daha üstün tutması dolayısıyla, Allah bu kişinin bağını büyük
             bir afetle yerle bir etmiş, kendisine övüneceği, gösteriş yapacağı bir
             mülk bırakmamıştır. Bağ sahibi başına gelen olaylar sonucunda
             içinde bulunduğu gaflet uykusundan uyanmış ve suçunun Allah'tan
             başka ilahlar edinmek olduğunu anlamıştır. Kuran'da bu durum
             şöyle anlatılmaktadır.
                (Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatıldı. Artık o, uğrunda
                harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın)
                çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke
                Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım." (Kehf Suresi, 42)
                Kuran'da bildirilen bu örnekten de anlaşıldığı gibi övgü ve gös-
             terişe dayalı bir hayat, iman etmemiş bir insan için nefsani bir tut-
             kudur. Bu insanlar dünyanın varoluş amacının, insanların birbirleri
                                           66
     	
