Page 120 - Darwinist Propaganda Yöntemleri
P. 120
Darwinist PropagandaYöntemleri
20. Yüzyıldaki Sonuçsuz Çabalar
20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü
Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu yıllarda ortaya
attığı birtakım tezlerle, canlı hücresinin tesadüfen meydana gelebile-
ceğini ispat etmeye çalıştı. Ancak bu çalışmalar başarısızlıkla sonuç-
lanacak ve Oparin şu itirafı yapmak zorunda kalacaktı:
Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisinin tümünü içine alan en karanlık
noktayı oluşturmaktadır. 6
Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni konusunu
çözüme kavuşturacak deneyler yapmaya çalıştılar. Bu deneylerin en
ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller tarafından 1953 yılında dü-
zenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde olduğunu iddia ettiği gaz-
ları bir deney düzeneğinde birleştirerek ve bu karışıma enerji
ekleyerek, proteinlerin yapısında kullanılan birkaç organik molekül
(aminoasit) sentezledi.
O yıllarda evrim adına önemli bir aşama gibi tanıtılan bu deneyin
geçerli olmadığı ve deneyde kullanılan atmosferin gerçek dünya ko-
şullarından çok farklı olduğu, ilerleyen yıllarda ortaya çıkacaktı. 7
Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de kullandığı
atmosfer ortamının gerçekçi olmadığını itiraf etti. 8
Hayatın kökeni sorununu açıklamak için 20. yüzyıl boyunca yü-
rütülen tüm evrimci çabalar hep başarısızlıkla sonuçlandı. San Diego
Scripps Enstitüsü'nden ünlü jeokimyacı Jeffrey Bada, evrimci Earth
dergisinde 1998 yılında yayınlanan bir makalede bu gerçeği şöyle
kabul eder:
Bugün, 20. yüzyılı geride bırakırken, hala, 20. yüzyıla girdiğimizde sahip
olduğumuz en büyük çözülmemiş problemle karşı karşıyayız: Hayat yer-
yüzünde nasıl başladı? 9
Hayatın Kompleks Yapısı
Evrimcilerin hayatın kökeni konusunda bu denli büyük bir aç-
maza girmelerinin başlıca nedeni, Darwinistlerin en basit zannettikleri
canlı yapıların bile olağanüstü derecede kompleks özelliklere sahip
olmasıdır. Canlı hücresi, insanoğlunun yaptığı bütün teknolojik ürün-
118