Page 135 - Darwinist Propaganda Yöntemleri
P. 135
Harun Yahya (Adnan Oktar)
tesisler kurulmakta, araştırmalar yapılmakta, planlar ve tasarımlar ge-
liştirilmektedir. Yine bir TV ekranına bakın, bir de şu anda elinizde
tuttuğunuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve kalite farkı olduğunu
göreceksiniz. Üstelik, TV ekranı size iki boyutlu bir görüntü gösterir,
oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesiniz.
Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya,
gözün görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet, üç boyutlu
bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç
boyutlu görmek mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka
taraf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiçbir
zaman gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz. Ka-
merada da, televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana gelir.
İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekaniz-
manın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, oda-
nızda duran televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya
geldi ve bu görüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşü-
nürsünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip yapamadığını şuursuz atom-
lar nasıl yapsın?
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet
tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de te-
sadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçer-
lidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp
orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç
kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüş-
türerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma işlemi de
beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir.
Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ışık gibi sese
de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de
olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde
algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfonilerini din-
lersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o
anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada
keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir. Net bir görüntü elde
edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses için de aynı ça-
balar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik set-
leri, birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu
çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide ça-
133