Page 64 - Gerçeği Bilmek
P. 64
62 GERÇEĞİ BİLMEK
Er te si gün ko nu bir ye mek sof ra sın da de vam eder…
SAB Rİ: Ar ka daş lar bü tün ge ce dü şün düm, ha la ce vap la ya ma dı -
ğım bir so ru bul dum. Ta mam her şey be yin de al gı la nı yor ama dı şa rı -
da da bun la rın asıl la rı ay nen be nim gör dü ğüm şe kil de ol ma lı, eğer ol -
ma say dı se nin le ko nu şa bi lir miy dik? Be nim söy le dik le ri mi na sıl an lı -
yor sun? De mek ki kar şım da baş ka in san lar var ve on lar la or tak di li
ko nu şup or tak tat la rı alı yo ruz. Me se la ye mek he pi mi ze ay nı ta dı ver -
di, sa la ta da ki li mon he pi miz için ek şiy di, de mek ki dı şa rı da her ke sin
ye di ği or tak bir ye mek lez ze ti, or tak bir li mon ta dı var. Ve ya fab ri ka -
ya git ti ğim de iş çi ler ora da ça lı şı yor lar ve on la rın iş bö lü mü ile üret tik -
le ri mal la rı biz sa tı yo ruz. Ben mu ha tap ol ma sam da dı şa rı da bu dün -
ya ay nen var. Öy le de ğil mi?
MU RAT: Sabri Bey bunu sorduğunuz iyi oldu, böylece dün ko-
nuştuğumuz şeyleri hatırlama imkanı bulduk. Ama önce şunu belirt-
mek gerek, biz hiçbir zaman dışarıda madde yok demiyoruz. Bizim
söylediğimiz, Allah'ın yaratttığı ve dışarıda var olan maddenin aslına
hiçbir zaman ulaşamayacağımız. Yani hiçbir zaman bu sofranın, bu
sofradaki tabakların, çatalların, bardakların, ekmeğin, çorbanın gerçek
halini bilemeyeceğimiz. Her zaman sadece ve sadece beynimizdeki
sofrada oturup, beynimizdeki sofrada yemek yiyip, beynimizdeki sof-
rada sohbet edeceğiz.
SAB Rİ: Doğ ru!
MU RAT: O za man be ni ne re de gö rü yor su nuz?
SAB Rİ: Bey nim de.
MU RAT: Pe ki ya se si mi ne re de du yu yor su nuz?
SAB Rİ: Bey nim de…