Page 47 - Kuran'ın Hayata Sunduğu Güzellikler
P. 47
Harun Yahya (Adnan Oktar) 45
Yer yü zün de bö bür le ne rek yü rü me; çün kü sen ne
ye ri ya ra bi lir sin, ne dağ la ra boy ca ula şa bi lir sin. (İs -
ra Su re si, 37)
Al lah bu ayet le riy le bü yük lük tas la yıp bö bür le nen in san la rı
sev me di ği ni bil dir miş ve böy le bir ta vır dan sa kın ma yı ha tır lat -
mış tır. Unut ma mak ge re kir ki Şey tan’ın Al lah’ın hu zu run dan
ko vul ma sı nın ne de ni, onun ki bi ri dir. Ken di si nin, tüm di ğer ya -
ra tıl mış var lık lar dan üs tün ol du ğu id di asın da bu lun muş tur. Bu -
nu dü şü nen bir mü mi nin ise, şey ta nın ta şı dı ğı ki bi ri an dı ra cak
her han gi bir tav rı gös ter me si müm kün de ğil dir.
Hiç kim se ki bir li in san lar dan ve on la rın ya nın da bu lun mak tan
hoş lan maz. Bö bür le ne rek yü rü yen ve üs tün lük id di asın da bu -
lu nan bir kim se nin de, as lın da tüm in san lar gi bi çe şit li ek sik lik -
le re ve aciz lik le re sa hip olan sı ra dan bir in san ol du ğu her kes
ta ra fın dan bi li nir. Do la yı sıy la ki bir li in san lar bü yü me ar zu su
için de ol duk la rı hal de amaç la rı na ula şa maz, ak si ne kü çük ve
gü lünç du rum la ra dü şer ler.
Kuran’da, bir yandan böbürlenerek yürümekten sakınmaya
dikkat çekilirken, bir yandan abartı ve gösterişten uzak bir
yürüyüş şekli tavsiye edilmiştir. “Yürüyüşünde orta bir yol
tut...” ayetiyle, Allah mütevazı bir yürüyüş şeklinin doğru
olduğunu haber verir. (Lokman Suresi, 19) Mütevazı olan insan
Allah’ın emrine uyarak, tüm tavırlarında olduğu gibi yürüyü-
şünde de orta bir yol tutmakla Allah Katı'nda da, müminlerin
gözünde de makbul bir konuma gelir.