Page 61 - Risale-i Nur - İman ve Küfür Muvazeneleri
P. 61
ONÜÇÜNCÜ SÖZ’ÜN İKİNCİ MAKAMI 63
su içse, ne derece divaneliktir. Aynen öyle de, geçmiş ve
gelecek elemli saatleri -ki hiç ve madum ve yok olmuşlar-
şimdi düşünüp sabırsızlık göstermek ve kusurlu nefsini
bırakıp, Allah'tan şekva etmek gibi "Of, of" etmek divane-
liktir. Eğer sağa-sola yani geçmiş ve geleceklere sabır
kuvvetini dağıtmazsa ve hazır saate ve güne karşı tutsa, tam
kâfi gelir. Sıkıntı ondan bire iner. Hattâ şekva olmasın, ben bu
üçüncü Medrese-i Yusufiyede, birkaç gün zarfında, hiç
ömrümde görmediğim maddî ve manevî sıkıntılı, hastalıklı
musibetimde, hususan Nur'un Hizmetinden mahrumiyetim-
den gelen me'yusiyet ve kalbî ve ruhî sıkıntılar beni ezdiği
sırada, İnayet-i İlahiye bu mezkûr Hakikatı gösterdi. Ben de
sıkıntılı hastalığımdan ve hapsimden razı oldum. Çünki
benim gibi kabir kapısında bir bîçareye, gafletle geçebilir bir
saatini, on aded İbadet saatleri yapmak büyük kârdır diye
şükreyledim.
Ü ç ü n c ü N o k t a: Mahpuslara şefkatkârane
hizmetle yardım etmek ve muhtaç oldukları Rızıklarını
ellerine vermek ve manevî yaralarına tesellilerle merhem
sürmekte az bir amel ile büyük bir kazanç var ve dışarıdan
gelen yemeklerini onlara vermek, aynı o yemek kadar o
gardiyan ve gardiyan ile beraber dâhilde ve hariçte çalışan-
ların -bir Sadaka hükmünde- Defter-i Hasenatına yazılır.
Hususan musibetzede, ihtiyar veya hasta veya fakir veya
garib olsa, o Sadaka-i Maneviyenin Sevabı çok ziyadeleşir.
İşte bu kıymetli kazancın şartı, Farz Namazını
ِ
kılmaktır. Tâ ki o Hizmeti, لِلّ için olsun. Hem bir şartı
ه
da, Sadakat ve Şefkat ve Sevinç ile, minnet etmemek
tarzda yardımlarına koşmaktır.
* * *