Page 64 - Risale-i Nur - İman ve Küfür Muvazeneleri
P. 64

ِ
                                    ِ
                                            ِ
                                                             ِ ِ
                                      ٍ
                           ِ
                              ِ
                                                                  ِ
                        ه ِ ۪    دمحب  حبيَ  َّلاا ء   َ شَ نﻣ ناﻭ  ۞     هﻧا   حبﺳ همﺳاب
                                                     ن َ
                             ن َ ن
                                           ْ
                                              ْ َ
                        ْ َ
                                        ْ
                                                        َ ْ ن
                                                                ْ


                   Aziz Yeni Kardeşlerim Ve Eski Mahpuslar!

                   Benim  kat'î  kanaatım  gelmiş  ki;  buraya  girmemizin
            İnayet-i  İlahiye  cihetinde  bir  ehemmiyetli  sebebi  sizsiniz.
            Yani,  Nurlar  tesellileriyle  ve  İmanın  Hakikatlarıyla  sizi  bu
            hapis    musibetinin     sıkıntılarından    ve   dünyevî     çok
            zararlarından  ve  boşuboşuna  gam  ve  hüzün  ile  giden
            hayatınızı  faydasızlıktan,  bâdiheva  zayi'  olmasından  ve
            dünyanızın ağlaması gibi Âhiretinizi ağlamaktan kurtarıp tam
            bir teselli size vermektir. Madem Hakikat budur. Elbette siz
            dahi,  Denizli  mahpusları  ve  Nur  Talebeleri  gibi  birbirinize
            Kardeş olmanız lâzımdır. Görüyorsunuz ki: Bir bıçak içinize
            girmemek  ve  birbirinize  tecavüz  etmemek  için  dışarıdan
            gelen  bütün  eşyanız  ve  yemek  ve  ekmeğinizi  ve  çorbanızı
            karıştırıyorlar.  Size  Sadakatla  hizmet  eden  gardiyanlar  çok
            zahmet çekiyorlar. Hem siz, beraber teneffüse çıkmıyorsunuz.
            Güya  canavar  ve  vahşi  gibi  birbirinize  saldıracaksınız.  İşte
            şimdi  sizin  gibi  fıtrî  Kahramanlık  damarını  taşıyan  yeni
            arkadaşlar,  bu  zamanda  manevî  büyük  bir  Kahramanlık  ile
            heyete  deyiniz  ki:  "Değil  elimize  bıçak,  belki  mavzer  ve
            rovelver  de  verilse,  hem  emir  de  verilse,  biz  bu  bîçare  ve
            bizim  gibi  musibetzede  arkadaşlarımıza  dokunmayacağız.
            Eskiden  yüz  düşmanlık  ve  adavetimiz  dahi  olsa  da,  onları
            Helâl edip hatırlarını kırmamağa çalışacağımıza, Kur'anın ve
            İmanın ve Uhuvvet-i İslâmiyenin ve maslahatımızın Emriyle
            ve  İrşadıyla  karar  verdik."  diyerek,  bu  hapsi  bir  Mübarek
            Dershaneye çeviriniz.

                                          * * *
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69