Page 319 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 319

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)






                     Evrimciler, çok sayıda büyük varilin içine canlılığın yapısında bulunan fosfor,
                 azot, karbon, oksijen, demir, magnezyum gibi elementlerden bol miktarda koysun-
                 lar. Hatta normal şartlarda bulunmayan ancak bu karışımın içinde bulunmasını

                 gerekli gördükleri malzemeleri de bu varillere eklesinler. Karışımların içine, iste-
                 dikleri kadar amino asit, istedikleri kadar da (tek bir tanesinin bile tesadüfen oluş-

                 ması mümkün olmayan) protein doldursunlar. Bu karışımlara istedikleri oranda
                 ısı ve nem versinler. Bunları istedikleri gelişmiş cihazlarla karıştırsınlar. Varillerin
                 başına da dünyanın önde gelen bilim adamlarını koysunlar. Bu uzmanlar babadan

                 oğula, kuşaktan kuşağa aktararak nöbetleşe milyarlarca, hatta trilyonlarca sene
                 sürekli varillerin başında beklesinler. Bir canlının oluşması için hangi şartların var

                 olması gerektiğine inanılıyorsa hepsini kullanmak serbest olsun. Ancak, ne yapar-
                 larsa yapsınlar o varillerden kesinlikle bir canlı çıkartamazlar. Zürafaları, aslanları,

                 arıları, kanaryaları, bülbülleri, papağanları, atları, yunusları, gülleri, orkideleri,
                 zambakları, karanfilleri, muzları, portakalları, elmaları, hurmaları, domatesleri,
                 kavunları, karpuzları, incirleri, zeytinleri, üzümleri, şeftalileri, tavus kuşlarını,

                 sülünleri, renk renk kelebekleri ve bunlar gibi milyonlarca canlı türünden hiçbirini
                 oluşturamazlar. Değil burada birkaçını saydığımız bu canlı varlıkları, bunların tek

                 bir hücresini bile elde edemezler.
                     Kısacası, bilinçsiz atomlar biraraya gelerek hücreyi oluşturamazlar. Sonra
                 yeni bir karar vererek bir hücreyi ikiye bölüp, sonra art arda başka kararlar alıp,

                 elektron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre yapısını bu mikroskop altında
                 izleyen profesörleri oluşturamazlar. Madde, ancak Allah'ın üstün yaratmasıyla

                 hayat bulur. Bunun aksini iddia eden evrim teorisi ise, akla tamamen aykırı bir
                 safsatadır. Evrimcilerin ortaya attığı iddialar üzerinde biraz bile düşünmek, üstteki

                 örnekte olduğu gibi, bu gerçeği açıkça gösterir.



                     Göz ve Kulaktak  Teknoloj

                     Evrim teorisinin kesinlikle açıklama getiremeyeceği bir diğer konu ise göz ve
                 kulaktaki üstün algılama kalitesidir.
                     Gözle ilgili konuya geçmeden önce "Nasıl görürüz?" sorusuna kısaca cevap

                 verelim. Bir cisimden gelen ışınlar, gözde retinaya ters olarak düşer. Bu ışınlar,
                 buradaki hücreler tarafından elektrik sinyallerine dönüştürülür ve beynin arka kıs-

                 mındaki görme merkezi denilen küçücük bir noktaya ulaşır. Bu elektrik sinyalleri
                 bir dizi işlemden sonra beyindeki bu merkezde görüntü olarak algılanır. Bu bilgi-
                 den sonra şimdi düşünelim:






                                                                                                             317
   314   315   316   317   318   319   320   321   322   323   324