Page 6 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 6
8 MUHÂKEMAT
getirdiği Metâ-ı Âlîye Dellâllık ediyor. Güya Âleme teşrif ettiğinden
herbir nev'i, kendi lisan-ı mahsusuyla alkışladığı gibi; Sultan-ı Ezel,
zemin ve âsumanın evtarını intak edip herbir tel başka lisan ile
Mu'cizatının nağamatını inşad etmekle, O Sadâ-yı Şirin bu Kubbe-i
Minada ilelebed tanin-endaz etmiştir. Güya âsuman, kendi Mi'rac ve
Melek ve Kamerin Elsine-i Semaviyesiyle Risaletini tebrik.. ve
zemin kendi hacer ve şecer ve hayvanın dilleriyle Mu'cizelerine
senâhân.. ve cevv-i feza, kendi cinn ve bulutların işaratıyla
Nübüvvetine beşaret ve sâyebân.. ve zaman-ı mazi, Enbiya ve Kütüb
ve kâhinlerin rumuz ve telvihatıyla o Şems-i Hakikatın fecr-i
sadıkını göstererek müjdeci.. ve zaman-ı hal yani Asr-ı Saadet lisan-ı
haliyle tabiat-ı Arabdaki inkılab-ı azîmin ve bedeviyet-i sırftan
Medeniyet-i Mahzânın def'aten tevellüdünü şahid göstererek
Nübüvvetini isbat.. ve zaman-ı müstakbel kendi vukuat ve
fünununun etvar-ı müdakkikanesiyle Onun Mevkib-i İkbalini
istikbal.. ve lisan-ı hakîmane ile İrşadatına teşekkür; nev'-i beşer
kendi Muhakkikleriyle bahusus Hatib-i Beliği ki, şems gibi kendi
kendine bürhan olan Muhammed'in (A.S.M.) Lisan-ı Fasihanesiyle
Haktan geldiğini ilân ve Zât-ı Zülcelal kendi Kur'anının Lisan-ı
Beliğanesiyle ol Nebiyy-i Ümmi'nin Ferman-ı Risaletini kıraat
ediyorlar ve oluyorlar.
Beyt: