Page 61 - Kuledeki Küçük Adam
P. 61
A Adnan Oktar (Harun Yahya)
Bu gerçeği kavrayan insan, insanların çoğunun içine düştüğü
yanılgılardan kurtulur. Bu yanılgıların başında, mekan kavramına
olan inançtan kaynaklanan "Allah nerede" sorusu gelir. İnsanların
çoğu Allah'ı (Allah'ı tenzih ederiz) uzakta, gökte veya evrenin bir
başka köşesinde zannederler. Bu cahilce inanış, Kuran'da Firavun
kıssasında belirtilmektedir. Firavun, büyük bir cahilikle, Mısır'ın
Rabbinin kendisi olduğunu iddia ederken (Allah'ı tenzih ederiz)
Allah'ın gökte olduğunu iddia etmiştir. Bunu haber veren ayetlerde
şöyle buyrulmaktadır:
Fi ra vun (alay la) de di ki: "Ey Ha man, ba na yük sek bir ku le bi na
et; bel ki o yol la ra ula şa bi li rim, gök le rin yol la rı na. Böy le lik le
Mu sa'nın ila hı na çı ka bi li rim... (Mü min Su re si, 36-37)
Oysa gerçekte, Allah her yerdedir ve herşeyi kuşatmıştır. Bu
gerçek bir Kuran ayetinde şöyle açıklanır:
Do ğu da Al lah'ın dır, ba tı da. Her ne re ye dö ner se niz Al lah'ın yü-
zü (kıb le si) ora sı dır. Şüp he siz ki Al lah, ku şa tan dır, bi len dir. (Ba -
ka ra Su re si, 115)
Allah, tek mutlak varlık olarak, tüm kainatı, tüm insanları,
yerleri, gökleri, her yeri sarıp kuşatmıştır ve Allah tüm evrende te-
celli etmektedir. Hadislerde rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz
(sav), Allah'ın gökte olduğunu söyleyen bir şahsa doğru söylediğini
bildirmiştir. Ancak bu rivayet, Allah'ın her yerde olduğu gerçeğiyle
hiçbir şekilde çelişmemektedir. Zira, dünyanın sizin bulunduğunuz
noktasındaki bir kişi ellerini göğe kaldırarak Allah'a dua etse ve
Allah'ın gökte olduğunu düşünse, Güney Kutbu'nda bir başka insan
da aynı şekilde Allah'a yönelse, Kuzey Kutbu'nda bir insan ellerini
59