Page 64 - Kuledeki Küçük Adam
P. 64

K Kuledeki Küçük Adam






                   lı ğın Al lah'ın ira de si dı şı na çı ka ma ya ca ğı nı da an lar. Bu, aşa ğı da ki
                   Ku ran aye tin de bil di ri len sır rın kav ran ma sı dır:

                        Gök ler de ve yer de bu lu nan lar O'nun dur; hep si O'na 'gö nül den
                        bo yun eğ miş' bu lu nu yor lar. (Rum Su re si, 26)
                        Me ka nın bir al gı ol du ğu nun an la şıl ma sı, ahi ret ha ya tı nın na sıl
                   ya şa na ca ğı ko nu sun da ki yan lış an la ma ve kuş ku la rı da or ta dan kal -

                   dı rır. Ahi re te inan ma yan ya da ahi re tin var lı ğı ko nu sun da kuş ku su
                   bu lu nan in san la rın ço ğu, son de re ce sa bit ve ka rar lı san dı ğı ev re nin
                   na sıl yok olup da, bu nun ye ri ne cen net ve ce hen ne mi içe ren yep ye-
                   ni bir alem ku ru la ca ğı nı an la ya maz. Oy sa sa bit ve ka rar lı san dı ğı
                   ev ren, Al lah'ın onun ru hu na gös ter di ği bir al gı lar bü tü nün den iba -
                   ret tir. Bir al gı nın yok olup, ye ri ne bir baş ka sı nın in sa na ve ril me si

                   ise Al lah için çok ko lay dır. İn san ge ce uyu du ğun da gör dü ğü rü ya-
                   dan  na sıl  bir  an da  uya na bi li yor  ve  bam baş ka  bir  ale me  ("ger çek
                   dün ya" san dı ğı bu dün ya ya) ge çiş ya pa bi li yor sa, dün ya ha ya tın dan
                   ahi ret ha ya tı na da o şe kil de ge çiş ya pa cak tır. Sa bit ve ka rar lı san dı-

                   ğı, oy sa ger çek te Al lah'ın her an ya rat ma sıy la ayak ta du ran ev ren,
                   bü yük bir kı ya met le yok ola cak ve ar dın dan cen net ve ce hen nem
                   ya ra tı la cak tır.
                        Maddenin bir hayal olduğunu, mekanın zihnimizdeki bir algı

                   olduğu ve Allah'ın his ve vehim mertebesinde yarattığı bir dünyada
                   yaşadığını anlayan insan, daha pek çok büyük sırra vakıf olur. İn-
                   sanların çoğundan farklı olarak, "sebepler" (yani Allah'ın yarattığı
                   olaylar ve varlıklar) arasında boğuşmaktan kurtulur. Sebeplere
                   ancak fiili dua olarak başvurur. Gerçekte ise her hayrın ve şerrin

                   Allah'tan olduğunu bilir ve her işinde O'na dua edip O'ndan yardım
                   ister. Mal ve mülk hırsına kapılmaz. İnsanların gözlerinde büyüt-




                                              62
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69