Page 40 - Kuran'da Sabrın Önemi
P. 40
38 KURAN'DA SABRIN ÖNEM‹
bo zuk luk la rı da son de re ce nor mal kar şı la nır. Da ha sı bu çar -
pık an la yı şa gö re, so nun da so mut bir çı kar el de edi le me ye cek
bir ko nu da sa bır gös ter mek de son de re ce yer siz dir. Çün kü
böy le bir du rum da bu kim se le rin ken di le ri ne hiç bir fay da sağ -
la ma ya cak bir ko nu için sı kın tı ya kat lan mış ve boş ye re sa bır
gös ter miş ol duk la rı na ina nı lır.
Oy sa Ku ran'da öğ re ti len ger çek sa bır bu ta ham mül an la yı -
şın dan çok fark lı dır. Ön ce lik le ina nan lar, sab rı Al lah'ın bir em -
ri ola rak ya şar lar ve bu ne den le de hiç bir za man on la rın sa bır -
la rın da tü ken me ya da taş ma gi bi bir du rum söz ko nu su ol maz.
Ha yat la rı nın so nu na ka dar bu iba de ti şevk ve he ye can ile ye ri -
ne ge ti rir ler. Bu nun ya nın da on lar yal nız ca Al lah için sab ret tik -
le rin den do la yı sa bır la rı nın kar şı lı ğın da mut la ka so mut bir
men fa at bek len ti si içe ri si ne gir mez ler. Gös ter dik le ri üs tün ah -
lak ne ti ce sin de Rab bi miz in rı za sı nı ka za na cak la rı nı bil mek, on -
lar için ala bi le cek le ri tüm kar şı lık la rın en gü ze li dir.
Da ha sı Ku ran'da tav si ye edi len sa bır sa de ce zor luk ve sı kın tı lar
kar şı sın da ya şa nan bir ah lak özel li ği de de ğil dir. Ger çek sa bır
şart lar her ne olur sa ol sun, Ku ran'ın tüm ayet le ri ni ek sik siz ce uy -
gu la ma da, Al lah'ın sa kın ma yı em ret ti ği tüm ta vır lar dan ti tiz lik le
sa kın ma da ve Ku ran ah la kı nı bir ömür sü re sin ce hiç bir yıl gın lı ğa
ka pıl ma dan ya şa mak ta ka rar lı lık gös ter mek tir.
Al lah Ku ran'da ha ber ver di ği, "... sü rek li olan 'sa lih dav -
ra nış lar' ise, Rab bi nin Ka tın da se vap ba kı mın dan da ha
ha yır lı dır, umut et mek ba kı mın dan da da ha ha yır lı -
dır." (Kehf Su re si, 46) aye tiy le "se bat gös te ri le rek sür dü rü len
sa lih dav ra nış lar"ın mak bul ol du ğu nu ha tır lat mış ve tüm kul la -
rı nı sab ret me ye da vet et miş tir.