Page 199 - Bitkilerdeki Yaratılış Mucizesi
P. 199

HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR)                         197



                 doğ ru var sa yıl mış) bir inanç bu. Bi zi dün ya ya ma ter ya list bir açık la ma ge -
                 tir me ye zor la yan şey, bi li min yön tem le ri ve ku ral la rı de ğil. Ak si ne, ma ter -
                 ya liz me olan 'a pri ori' bağ lı lı ğı mız ne de niy le, dün ya ya ma ter ya list bir açık -
                 la ma ge ti ren araş tır ma yön tem le ri ni ve kav ram la rı kur gu lu yo ruz. Ma ter -
                 ya lizm mut lak doğ ru ol du ğu na gö re de, İla hi bir açık la ma nın sah ne ye gir -
                 me si ne izin ve re me yiz. (Richard Lewontin, "The Demon-Haunted World",
                 The New York Review of Books, 9 Ocak, 1997, s. 28.)
                 Bu sözler, Darwinizm'in, materyalist felsefeye bağlılık uğruna yaşatılan bir
             dogma olduğunun açık ifadeleridir. Bu dogma, maddeden başka hiçbir varlık
             olmadığını varsayar. Bu nedenle de cansız, bilinçsiz maddenin, hayatı var
             ettiğine inanır. Milyonlarca farklı canlı türünün; örneğin kuşların, balıkların,
             zürafaların, kaplanların, böceklerin, ağaçların, çiçeklerin, balinaların ve insan-
             ların maddenin kendi içindeki etkileşimlerle, yani yağan yağmurla, çakan
             şimşekle, cansız maddenin içinden oluştuğunu kabul eder. Gerçekte ise bu, hem
             akla hem bilime aykırı bir kabuldür. Ama Darwinistler kendilerince Allah'ın






                                                    Bir ci sim den ge len uya rı lar elekt rik sin -
                                                     ya li ne dö nü şe rek be yin de bir et ki oluş -
                                                     tu rur lar. Gö rü yo rum der ken, as lın da
                                                     zih ni miz de ki elekt rik sin yal le ri nin et ki -
                                                     si ni sey re de riz. Beyin ışığa kapalıdır.
                                                      Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık
                                                       beynin bulunduğu yere kadar gire-
                                                        mez. Görüntü merkezi denilen yer
                                                          kapkaranlık, ışığın asla ulaşmadı-
                                                           ğı, belki de hiç karşılaşmadığı-
                                                             nız kadar karanlık bir yerdir.
                                                               Ancak siz bu zifiri karanlık-
                                                                ta ışıklı, pırıl pırıl bir dün-
                                                                 yayı seyredersiniz.
   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204