Page 202 - Bitkilerdeki Yaratılış Mucizesi
P. 202

200             BİTKİLERDEKİ YARATILIŞ MUCİZESİ



             ger çek ler den bu ka dar uzak tu tul ma la rı ve 150 yıl dır bu bü yü nün bo zul ma ma -
             sı ise, ke li me ler le an la tı la ma ya cak ka dar hay ret ve ri ci bir du rum dur. Çün kü, bir
             ve ya bir kaç in sa nın im kan sız se nar yo la ra, saç ma lık ve man tık sız lık lar la do lu id -
             di ala ra inan ma la rı an la şı la bi lir. An cak dün ya nın dört bir ya nın da ki in san la rın,
             şu ur suz ve can sız atom la rın ani bir ka rar la bi ra ra ya ge lip; ola ğa nüs tü bir or ga -
             ni zas yon, di sip lin, akıl ve şu ur gös te rip ku sur suz bir sis tem le iş le yen ev re ni,
             can lı lık için uy gun olan her tür lü özel li ğe sa hip olan Dün ya ge ze ge ni ni ve sa yı -
             sız  komp leks  sis tem le  do na tıl mış  can lı la rı  mey da na  ge tir di ği ne  inan ma sı nın,
             "bü yü"den baş ka bir açık la ma sı yok tur.
                 Ni te kim, Al lah Ku ran'da, in kar cı fel se fe nin sa vu nu cu su olan ba zı kim se le -
             rin, yap tık la rı bü yü ler le in san la rı et ki le dik le ri ni Hz. Mu sa (as) ve Fi ra vun ara -
             sın da ge çen bir olay la biz le re bil dir mek te dir. Hz. Mu sa (as), Fi ra vun'a hak di ni
             an lat tı ğın da, Fi ra vun Hz. Mu sa (as)'a, ken di "bil gin bü yü cü le ri" ile in san la rın
             top lan dı ğı bir yer de kar şı laş ma sı nı söy ler. Hz. Mu sa (as), bü yü cü ler le kar şı laş -
             tı ğın da, bü yü cü le re ön ce on la rın ma ri fet le ri ni ser gi le me le ri ni em re der. Bu ola -
             yın an la tıl dı ğı ayet şöy le dir:
                 (Mu sa:) "Siz atın" de di. (Asa la rı nı) atı ve rin ce, in san la rın göz le ri ni
                 bü yü le yi ver di ler, on la rı deh şe te dü şür dü ler ve (or ta ya) bü yük bir
                 si hir ge tir miş ol du lar. (Araf Su re si, 116)

                 Görüldüğü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldatmacalar"la -Hz.
             Musa (as) ve ona inananlar dışında- insanların hepsini büyüleyebilmişlerdir.
             Ancak, onların attıklarına karşılık Hz. Musa (as)'ın ortaya koyduğu delil, onların
             bu büyüsünü, ayette bildirildiği gibi  "uydurduklarını yutmuş" yani etkisiz
             kılmıştır:
                 Biz de Mu sa'ya: "Asa nı fır la tı ver" di ye vah yet tik. (O da fır la tı ve -
                 rin ce) bir de bak tı lar ki, o bü tün uy dur duk la rı nı der le yip-to par la -
                 yıp yu tu yor. Böy le ce hak ye ri ni bul du, on la rın bü tün yap mak ta ol -
                 duk la rı ge çer siz kal dı. Ora da ye nil miş ol du lar ve kü çük düş müş ler
                 ola rak ters yüz çev ril di ler. (Araf Su re si, 117-119)

                 Ayetlerde de bildirildiği gibi, daha önce insanları büyüleyerek etkileyen bu
             kişilerin yaptıklarının bir sahtekarlık olduğunun anlaşılması ile, söz konusu
             insanlar küçük düşmüşlerdir. Günümüzde de bir büyünün etkisiyle, bilimsellik
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207