Page 93 - Adamlık Dini
P. 93
Harun Yahya (Adnan Oktar)
tarzı vardır. Bunun yazılı bir metni ve açıklaması yoktur. Ancak
insanlar, dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, bunu bilir ve
bütün detaylarıyla uygularlar. Örneğin 50 veya 60'lı yaşlara gel-
meye başladıklarında yaşam şekillerinin, konuşmalarının, kıyafet-
lerinin, ses tonlarının, üsluplarının adamlık dininin kurallarına
uygun şekilde değişmesi gerektiğine inanırlar.
Bu değişikliğin ana prensibi dünya nimetlerinden el çekme,
şikayet ve karamsarlık üzerine kuruludur. Bu yaşlara gelen insan-
lar genellikle hayattan şikayet etmeye başlarlar. "Nasılsın?" soru-
suna bu yaşlarda verilen cevap genellikle "işte idare ediyoruz, ne
olsun bildiğin gibi" veya "ne yapalım, hastalıklarla uğraşıyoruz" gibi
olumsuz cevaplardır. Çünkü hayattan zevk almaya bir hakları
olmadığına ve bu yaştan sonra tüm nimetlerden uzaklaşmaları
gerektiğine dair batıl bir inançları vardır.
Özellikle kadınlarda menopoz ve erkeklerde andropoz
dönemleri, adamlık dinine göre tavrın tümüyle değişmesi gereken
bir dönemdir. Bu döneme girmiş olan birçok insan tüm güzellik-
leri terk eder. Bedenlerine bakmayı bırakırlar. Hem görünümle-
rine önem vermez hem de temizliklerine dikkat etmezler. Koyu
renkler giymeye başlar, genellikle kahverengi, gri, siyah gibi renk-
leri tercih ederler. Bu bir nevi "yaşlılık yası"dır.
Canlı, göz alıcı renklere örneğin kırmızı, turuncu, sarı, yeşil,
pembe gibi renklere gerek olmadığını düşünürler. Halbuki bu son
derece anlamsız bir kuraldır. İnsanlar Allah'ın yarattığı renkleri
her yaşta kullanabilir ve bu nimetten her yaşta faydalanabilirler.
Bu yaşlarda bazı kişilerin tavırları ve üslupları da tümüyle değişir.
Bedenen bir güçsüzlükleri olmadığı halde birçok kişi bu yaşlara
geldiğinde ağır, yavaş hareket eden, cansız bir insan olması gerek-
tiğine inanır. Bu nedenle tepkileri donuklaşır, aslında çok hızlı
91