Page 40 - Resullerin Mücadelesi
P. 40
Resullerin Mücadelesi
şı nı unu ta rak Bi ze bir ör nek ver di; de di ki: 'Çü rü müş-bo zul -
muş ken, bu ke mik le ri kim di ril te cek miş?' De ki: 'On la rı, ilk de -
fa ya ra tıp-in şa eden di ril te cek. O, her ya rat ma yı bi lir'." (Ya sin
Su re si, 77-79)
Kuran ahlakından uzak yaşayan bir insanın nef si Al lah'ın ken -
di si ni ya rat mış ol du ğu nu unut ma ya son de re ce eği lim li dir. Al lah'ı
unut tu ğu an da ise, ken di ben cil hırs ve tut ku la rı (nef si) dev re ye gi -
re rek ona ye ni söz de ilah lar gös te re cek tir. Bu ki şi ar tık ken di si ni ya -
ra tan ve ayet te bil di ril di ği gi bi, "düz gün bir adam kı lan" (Kehf
Su re si, 37) Allah'a değil, akılsızca başka varlıklara kulluk etmeye;
onları hoşnut etmeye, onlardan medet ummaya, onları sevip, on-
lardan korkmaya başlar. Oysa gözünde kendince sözde ilahlaştırdığı
bu varlıkların tümü de aynı kendisi gibi aciz ve zayıf birer kuldur.
Ama söz konusu kişi yine de aklını kullanıp bu gerçeği göremez ve
bu hayali ilahların peşinde koşarak cehaletle Allah'tan yüz çevirir.
Bu tam anlamıyla bir nankörlüktür. Kuran'da bu durum şöyle ifade
edilmektedir:
"Kah ro la sı in san, ne ka dar nan kör dür.
(Al lah) Onu han gi şey den ya rat tı?
Bir dam la su dan ya rat tı da onu 'bir öl çüy le bi çi me sok tu'." (Abe -
se Su re si, 17-19)
Bu tür insanların oluşturduğu bir toplum ise, doğal olarak, din
ahlakından uzak yaşayan ve Al lah'ı "ar ka la rın da unu tu lu ver miş
önem siz bir şey" (Hud Su re si, 92) olarak kabul etmiş bir toplumdur.
Böyle büyük bir cehalet içinde yaşayan toplumun bütün üyelerinin
benzer bir ahlaki bozukluğa, akıl zayıflığına sahip olması, bir tür
"sürü psikolojisi" yaratır ve insanların büyük kısmının zaten var olan
inkarlarını daha da pekiştirir. Allah'tan ve ahiretten habersiz olan
38