Page 42 - Resullerin Mücadelesi
P. 42

Resullerin Mücadelesi


             racak, Allah'ın ve ahiretin varlığını, hayatın gerçek anlamını bildi-
             recek elçiler gönderir. Zaten Kuran'da bu elçilere "Resul" adı verilir
             ki, Resulün kelime anlamı "gönderilen"dir.

                Ku ran'da her top lu mun mut la ka bir Re sul ara cı lı ğıy la uya rıl dı ğı
             şöy le bil di ril mek te dir:
                "An dol sun, Biz her üm me te: 'Al lah'a kul luk edin ve ta ğut tan ka -

                çı nın' (di ye teb liğ et me si için) bir el çi gön der dik. Böy le lik le, on -
                lar dan ki mi ne Al lah hi da yet ver di, on lar dan ki mi nin üze ri ne
                sa pık lık hak ol du. Ar tık, yer yü zün de do la şın da ya lan la yan la rın
                uğ ra dık la rı so nu cu gö rün." (Nahl Su re si, 36)
                Resuller de genelde cahiliye toplumu içinde yaşayan insanlar ol-

             malarına rağmen, Allah'ın onlara bu mübarek sorumluluklarını bil-
             dirmesinden önce de güzel ahlakları, vicdanlı tutumları,
             dürüstlükleri ve asaletleriyle tanınan insanlardır. Örneğin Peygam-
             berimiz (sav), kendisine peygamberlik görevi tebliğ edilmeden önce
             de yaşadığı toplum içinde "el-emin" yani güvenilir sıfatıyla tanınan

             ve bilinen, çok üstün ahlaklı bir insandır.
                Resullerin risaleti hayatlarının belirli bir döneminde başlar. Bazen
             Allah'ın Resulün kalbine verdiği bir anlayışla Allah'ın varlığının ve
             içinde bulunduğu toplumun ne denli çarpık olduğunun farkına varır,
             bazen de bu gerçek kendisine vahiy yoluyla bildirilir. Örneğin Hz.
             İbrahim (as), Allah'ın varlığını ve bu gerçekten haberdar olmayan

             toplumunun sapkınlığını Allah'ın ilham ettiği bir anlayışla bulmuş-
             tur. Kuran'da, Hz. İbrahim (as)'ın durumu şöyle anlatılır:
                "Ha ni İb ra him, ba ba sı Azer'e (şöy le) de miş ti: 'Sen put la rı ilah -

                lar mı edi ni yor sun? Doğ ru su, ben se ni ve kav mi ni apa çık bir sa -
                pık lık için de gö rü yo rum.


                                           40
   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47