Page 230 - Darwinizm Nasıl Bir Açmaz
P. 230

228                   DARWIN‹ZM NASIL B‹R AÇMAZ?



                   Bugün Miller'›n senaryosu flüphelerle
                   karfl›lanmaktad›r. Bir nedeni, jeologlar›n
                   ilkel atmosferin bafll›ca karbondioksit ve
                   azottan olufltu¤unu kabul etmeleridir. Bu
                   gazlar ise 1953'teki deneyde (Miller dene-
                   yinde) kullan›landan çok daha az aktifler.
                   Bir di¤er ünlü bilim dergisi National
              Geographic'in Mart 1998 say›s›ndaki, "Yer-
              yüzündeki Yaflam›n Kökeni" bafll›kl› ma-
              kalede ise, konuyla ilgili flu sat›rlara yer
              verilir:
                   Pek çok bilim adam› bugün, ilkel atmos-
                   ferin Miller'in öne sürdü¤ünden farkl› ol-
                   du¤unu tahmin ediyor. ‹lkel atmosferin,
                   hidrojen, metan ve amonyaktan çok, kar-
                   bondioksit ve azottan olufltu¤unu düflü-  Miller deneyini yaparken gerçe¤e
                   nüyorlar. Bu ise kimyac›lar için kötü ha-  uygun olmayan yapay bir ortam
                                                       oluflturmufltu.
                   ber! Karbondioksit ve azotu tepkimeye
                   soktuklar›nda elde edilen organik bile-
                   flikler oldukça de¤ersiz miktarlarda.
                   Örnekleri ço¤altmak mümkün. Sonuçta, görüldü¤ü gibi en ünlü ev-
              rim taraftar› yay›nlar dahi, ilkel atmosferin metan ve amonyaktan olufl-
              mad›¤› hakk›nda fikir birli¤i halindeyken, söz konusu yaz›y› yay›nlayan-
              lar›n bu gerçe¤in aksini savunmalar› akla iki ihtimali getiriyor: Birincisi,
              'ya¤ küreciklerinden canl› hücresi oldu' gibi gülünç teorileri üreten "bilim
              adamlar›" kendi literatürlerinden habersizler. Bu durumda kendi teorile-
              rinin ne derece bilimsel de¤ere sahip ve muteber oldu¤u sorusu akla ge-
              liyor. ‹kincisi, ayn› "bilim adamlar›" gerçekleri bildikleri halde kas›tl› ola-
              rak çarp›t›yor ve laf aralar›nda küçük aldatmacalara baflvurma ihtiyac›
              duyuyorlar. Bu durumda da söz konusu teorileri üreten "bilim adamla-
              r›"n›n güvenilirlik, samimiyet ve dürüstlükleri sorgulama konusu haline
              geliyor.
                   Yaz›da geçen di¤er baz› yan›lt›c› ifadeler ise flöyle:
   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235