Page 231 - Darwinizm Nasıl Bir Açmaz
P. 231

Hayat›n Kökeni Hakk›ndaki Evrimci
                                 Hayaller ve Konuyla ‹lgili Senaryolar        229



                 Yan›lg› 1: "Genetik enformasyona flekil veren nükleik asitler kar-
            mafl›k bir biçimde örgütleniyorlar"
                 Bu cümledeki iddian›n aksine, de¤il DNA, RNA gibi son derece
            kompleks yap›ya sahip ve büyük miktarda enformasyon kodlu olan mo-
            leküllerin, bunlar›n tek bir nükleotidinin bile kendili¤inden meydana ge-
            lemeyece¤i bilinmektedir. Örgütlenme denilen kavram bilinç, ak›l ve de-
            netim gerektiren bir süreçtir. Buna ra¤men yaz›da tek bir cümleyle, sanki
            bu moleküller zaten kendili¤inden var olmufl, bunun yan› s›ra da karma-
            fl›k bir biçimde örgütlenmifller gibi bir ifade geçirilmifltir. Bilimsel olarak
            kendili¤inden gerçekleflmesi imkans›z olan böyle bir süreç güya gerçek-
            leflmifl ve bunun da herkesçe bilindi¤i gibi bir üslupla konu hakk›nda ye-
            terli bilgisi olmayanlar› yan›lt›c› bir yöntem kullan›lm›flt›r.


                 Yan›lg› 2: "Enzimler sahneye ç›k›yor, farkl› zamanlarda enzim-
            ler ve RNA parçalar› ya¤ kapsüllerini kolonize ediyor."
                 Hiçbir bilimsel de¤eri ve dayana¤› olmayan bir baflka cümle... En-
            zimler canl›larda kompleks reaksiyonlar› yöneten son derece kompleks
            yap›lara sahip özelleflmifl proteinlerdir. Yüzlerce hatta binlerce amino asi-
            tin hücre içinde özel bir dizilimde dizilmeleriyle üretilen enzimlerin 3-bo-
            yutlu amino asit dizilimini belirleyen bilgi, canl› hücresinin çekirde¤i olan
            DNA'da kodludur. Yani enzimin oluflmas› için gereken bilgi DNA'dad›r.
            DNA molekülü olmadan enzimin oluflmas› mümkün de¤ildir. Ayr›ca bir
            enzimin üretilmesi için DNA'daki bilginin yan› s›ra, hücre içindeki pek
            çok üretim mekanizmas›n›n da (ribozom, mitokondri gibi organeller, tafl›-
            y›c›-RNA, mesajc›-RNA gibi nükleik asitler) devreye girmesi gerekmekte-
            dir. Yani hücre gibi bu ifl için özelleflmifl son derece kompleks bir labora-
            tuvar olmadan, do¤ada kendili¤inden bir enzimin oluflmas› mümkün de-
            ¤ildir. Gerçekler böyleyken "enzimler sahneye ç›k›yor" gibi ifadelerin bi-
            limsel bir anlat›mdan ziyade hayal mahsulü hikayeler oldu¤u aç›kt›r. Bu
            arada ayn› cümlede yer alan, RNA parçalar›n›n nas›l olup da kendilikle-

            rinden ortaya ç›kt›klar› da evrimci bak›fl aç›s›yla aç›klanmas› mümkün ol-
            mayan bir durumdur. Ne var ki yaz›lar›nda bu açmazlar› dile getirmek-
   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236