Page 498 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 498

500                                                                                                              MEKTUBÂT

                                                                          Sahife No:


           Y İ R M İ Ü Ç Ü N C Ü    M E K T U B : ...................................278-283

                  Bu Mektubun birkaç mebhası var. Öteki mebhaslara bedel latif
           ve manidar birtek mebhas aynen yazıldı. Şöyle ki:

                  Ahsen-ül  Kasas olan Kıssa-i  Yusuf'un  (A.S.)  Hâtimesini  haber
                                 ِ
                                   ن ْ ْ ب
           veren     ْحْين     ِ  ا ْ ل  ْ صلا ِ  ْ  ْ قح  ِ  ُ             ْ ت ْ و ْ َّف ْ   ن ْ ْ م ْ س ْ ل ْ م ا ْ ْ و ْ  ا ْ  ل     Âyetinin   Ulvî   ve   Latif  ve

                        َّ
           Müjdeli  ve  İ'cazkârane  bir  Nüktesi  şudur  ki:  Sair  ferahlı,  saadetli
           Kıssaların âhirindeki zeval ve firak haberinin acıları ve elemi; kıssadan
           alınan  hayalî  lezzeti  acılaştırıyor,  kırıyor.  Bahusus  Kemal-i  Ferah  ve
           Saadet  içinde  bulunduğunu  ihbar  ettiği  hengâmda  mevtini,  firakını
           haber vermek daha elemlidir. Dinleyenlere "Eyvah" dedirtir. Halbuki şu
           Âyet, Kıssa-i Yusufiyenin en parlak kısmı ki: Aziz-i Mısır olması, peder
           ve  vâlidesiyle  görüşmesi  ve  Kardeşleriyle  sevişip  tanışması  olan
           dünyaca en saadetli ve ferahlı bir hengâmda, Hazret-i Yusuf'un (A.S.)
           mevtini  şöyle  bir  surette  haber  veriyor  ve  diyor  ki:  "Şu  ferahlı  ve
           saadetli vaziyetten daha saadetli, daha parlak bir vaziyete mazhar
           olmak için, Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm, Cenab-ı Hak'tan Vefatını
           istedi ve vefat etti, o Saadete mazhar oldu. Demek o dünyevî, lezzetli
           Saadetten  daha  cazibedar  bir  Saadet  ve  daha  ferahlı  bir  vaziyet
           kabrin  arkasında  vardır  ki;  Hazret-i  Yusuf  Aleyhisselâm  gibi
           Hakikat-bîn  bir  Zât,  o  gayet  lezzetli  bir  vaziyet  içinde,  gayet  acı
           olan  mevti  istedi,  tâ  öteki  Saadete  mazhar  olsun."  İşte  Kur'an-ı
           Hakîm'in  şu  Belâgatına  hayran  ol,  bak  ki,  Kıssa-i  Yusuf'un  (A.S.)
           Hâtimesini ne suretle haber verdi. O haberi dinleyenlere elem ve esef
           değil;  belki  bir  müjde,  bir  sürur  ilâve  ediyor.  Hem  İrşad  ediyor  ki:
           Kabrin arkası için çalışınız!.. Hakikî Saadet ve Lezzet ondadır.

                  Hem Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm'ın âlî Sıddıkiyetini gösteriyor
           ve diyor: "Dünyanın en parlak ve en sürurlu haleti dahi ona gaflet
           vermiyor, onu meftun etmiyor; yine Âhireti istiyor."


           Y İ R M İ D Ö R D Ü N C Ü    M E K T U B : ...........................284-308

                  Kâinatın Tılsım-ı Acibini ve müşkil Muammasının en mühim bir
           Sırrını   keşf  ve   halleden   bir   Mektubdur   ve   en  mühim  bir  sualin
   493   494   495   496   497   498   499   500   501   502   503